Bakan Özlü: "2018 yılı, teknolojide atılım yılı olacak"
POLİTİKABilim Sanayii ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "2018 yılı, teknolojide atılım yılı olacaktır. Bu atılımı, yerli ve milli bir üretim politikası ile hayata geçireceğiz. Siyasetteki...
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Maliye Bakanı Naci Ağbal, YASED Yatırım Ortamı Değerlendirme Toplantısına katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Özlü, "Türkiye'nin dışa açılmasında ve gelişmesinde, yabancı sermayenin büyük katkıları olduğuna inanıyorum. Türkiye, tarihin hiçbir döneminde içe kapanan, kendi kabuğuna çekilen bir ülke olmamıştır. Aksine, çok yönlü, proaktif, dünyanın gerisine düşmeyen, trendleri doğru okuyan, kendi ekonomisini zor şartlara karşı dirençli kılan, istikrarlı politikaları benimsemiştir. Tüm bu politikalar, geniş ufuklu ve vizyoner bir duruşu gerektirmektedir. İçe kapanan, dünya ile arasına perde çeken bir Türkiye isteyenler, boşuna uğraşmasınlar. Türkiye, bunları çoktan aşmıştır. Elbette sadece içeride değil, dışarı da Türkiye'yi 'etkisiz eleman olmaya' zorlayanlar vardır. 15 Temmuz hain darbe girişiminden tutun, terörle mücadelemize ve kendi coğrafyamızdaki bir takım oyunlara kadar birçok girişim, bizi dünyanın gerisine düşürmek için kurgulanmış tuzaklardır. Fakat biz, hiçbir koşulda bu tuzaklara düşmedik. Hiç kimsenin Türk ekonomisini manipüle etmesine izin vermedik. Sağlam, güçlü, istikrarlı bir biçimde yolumuza devam ediyoruz" diye konuştu.
"Türkiye, yabancı yatırım için son derece uygun bir ortama sahiptir"
2017 yılının, Türk ekonomisi için parlak bir yıl olduğuna dikkat çeken Özlü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Küresel krizlere ve ekonomimizi hedef alan doğrudan girişimlere rağmen, mali disiplini elden bırakmadık. Uyguladığımız ekonomi politikaları sayesinde; başta finans olmak üzere, bütün sektörlerimiz, dayanıklı ve dirençli olduklarını ispatladılar. Artık net olarak görülmüştür ki, Türkiye, yabancı yatırım için son derece uygun bir ortama sahiptir. Doğrudan yabancı yatırım, güvenli ülkeler arar. Türkiye, herkes için güvenli bir ülkedir. Bu noktada bizim bütün çabamız, sürdürülebilir, rekabetçi, yatırım iklimini iyileştirici, yatırımların önündeki engelleri kaldıran politikaları oluşturmak ve takip etmektir."
Bakan Özlü, Türkiye'nin konumu itibariyle son derece avantajlı olduğuna dikkat çekerek, "Avrupa, Avrasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, bizim doğal hinterlandımızda yer almaktadır. 30 milyona yakın genç ve dinamik nüfusumuz, en büyük güvencemizdir. Sanayimiz, 2017 yılında, birinci çeyrekte yüzde 6.8, ikinci çeyrekte yüzde 7.2 ve üçüncü çeyrekte yüzde 14.8 oranında büyümüştür. İhracatımızın yüzde 94'ünü sanayi ürünleri oluşturmaktadır. Türkiye'nin ihracatı, sanayiye dayalıdır. Bakanlık olarak, yüksek teknolojiye ve yerli üretime odaklanmış bulunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, çağımızda katma değer oluşturmanın ve zenginleşmenin tek yolu, yüksek teknolojiden geçiyor. Düşük ve orta teknoloji döngüsünden kurtulmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Siyasetteki yerli ve milli duruşumuzu, teknoloji ile tahkim edeceğiz"
2018 yılının, teknolojide atılım yılı olacağını ve bu atılımı, yerli ve milli bir üretim politikası ile hayata geçireceklerinin altını çizen Özlü, "Siyasetteki yerli ve milli duruşumuzu, teknoloji ile tahkim edeceğiz. 2002'den bugüne teknolojiye, Ar-Ge'ye, inovasyona ve tasarıma ciddi yatırımlar yaptık. Şimdi artık, bu yatırımlarımızın sonuçlarını almaya başlayacağız. 2017 yılının Temmuz ayında hayata geçirdiğimiz Üretim Reform Paketinin, olumlu yansımalarını almaya başladık. Aynı şekilde, Sınai Mülkiyet Kanunu ile de önemli bir aşama kaydettik. Yerli Marka Otomobil projemiz, Türk sanayisine ve katma değerimize yeni bir ivme kazandıracak. 2017 yılı, Ar-Ge ve tasarımda bir sıçrama yılı oldu. 2017 yılında, 436 adet Ar-Ge Merkezi ve 136 adet Tasarım Merkezi kuruldu. Böylece 773 Ar-Ge Merkezi, 142 Tasarım Merkezi sayısına ulaştık. Yine 2017'de, 5 yeni Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurduk. Teknopark sayımız 69'a ulaştı. Bu sene; Ar-Ge merkezi sayımızı bine, Tasarım Merkezi sayımızı 250'ye, Teknopark sayımızı 80'e çıkaracağız. Ar-Ge'ye, tasarıma ve teknolojiye yaptığımız yatırımlar sonucunda; patent ve marka sayımız da hızlı bir şekilde arttı. Toplam patent sayımız 65 bine, toplam marka sayımız 925 bine, toplam coğrafi işaret sayımız 303'e ulaştı. 2017'de OSB'ler içinde Teknik Kolejler kurma çalışmalarına başladık. Milli Eğitim Bakanlığımız ile imzaladığımız protokol ile 300 OSB'ye 300 Teknik Kolej çalışması kapsamında, 2018 yılında 10 adet Teknik Kolej açacağız. Üretim Reform Paketi kapsamında; 10 ilde 11 sanayi sitesinin taşınması çalışmaları devam ediyor. 2018 yılında da, bu süreç devam edecek. 2017 yılında 274 bin KOBİ'ye 6,7 milyar lira kredi verdik. Ayrıca, genç girişimcilerimizin desteklenmesi, KOBİ'lerimizin markalaşması, Ar-Ge faaliyetlerini geliştirmesi amacıyla, KOSGEB bütçesine ayırdığımız kaynağı, geçen yıla göre yüzde 60 artırarak, 1.7 milyar liraya çıkardık. Bizim bütün gayretimiz, bilim ve teknoloji odaklı bir sanayi anlayışıyla ilerlemek, mesafe almaktır. Yüksek teknolojili yerli ürün seferberliğini; 2023 hedeflerimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Tüm bakanlıklar olarak, birbirimizle eşgüdüm ve ahenk içinde çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz."
İlginizi Çekebilir