''Doğru beslenme ile alerji mevsimini rahat atlatabilirsiniz''
SAĞLIKBeslenme ve Diyet Uzmanı Yıldız Melek Aksoylu, çocuk ve yetişkinlerde sıklıkla rastlanan baharda alerji dönemini ve rahat geçilmesi için beslenme rolü hakkında bilgi verdi.Kimileri için...
Kimileri için bahar mutluluk, canlılık ve tazelik iken kimileri için de alerji, baş ağrısı ve kaşıntıların peşinde getirdiği yorgunluk oluyor. Bahar mevsimiyle çeşitli otların türemesi, çiçeklerin açması, uçuşan polenler alerjik bünyeye sahip bireylerde hayat kalitesini düşürerek günlük yaşantılarını olumsuz yönde etkiliyor. Medicana International İstanbul Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yıldız Melek Aksoylu, çocuk ve yetişkinlerde sıklıkla rastlanan baharda alerji dönemini ve rahat geçirebilmemiz için beslenme rolü hakkında bilgi verdi.
Besin alerjileri
"Artan hava kirliliği ve her geçen yıl giderek değişen mevsim şartları, alerjik bireyler üzerinde istenmeyen etkiler oluşturuyor" diyen Dyt. Yıldız Melek Aksoylu, ''Bu etkileri minimum seviyeye düşürmenin en önemli yollarından biri beslenmenizi düzenlemek oluyor. Alerjisi olanlar çok ufak farklılıklarla bu dönemi rahat atlatabilmeniz mümkün. Sıkça tükettiğimiz bazı besinler yılın her mevsimi alerjiktir aslında. Bu besinlerin başında arpa, buğday, çavdar, soya, glüten, fındık, susam gibi yiyecekler ve bunları içeren gıdalar gelmektedir. Bahar mevsiminde bunlara olan alerjilerimiz daha da artabilir. Artan alerjiniz karşısında aldığınız yiyeceklerin içeriğini kontrol etmeli ve bu besinlerin tüketimini minimuma indirmelisiniz'' şeklinde konuştu.
''Besin etiketlerini muhakkak okuyun, işlenmiş gıdalardan uzak durun''
Artan sanayileşmeye bağlı olarak çok fazla paketli ürün alındığını ve bu ürünleri oldukça da tüketildiğini vurgulayan Dyt. Aksoylu, ''Üzgünüm ki işlenmiş bu ürünler çoğumuzun fark edemediği ve bizi fazlasıyla etkileyen bir sürü kimyasal katkı maddeleri içermektedirler. Bu katkı maddeleri vücudumuzda olumsuz reaksiyonlara neden olarak bizi hasta etmektedir. Belirttiğimiz gibi alerjen maddeleri içeren paketli ürünlerden uzak kalmanın yanı sıra işlenmiş gıdaları almamaya ve tüketmemeye özen göstermelisiniz. Kimyasal maddeleri içeren ürün tüketiminiz azaldıkça bağışıklık sisteminiz güçlenecektir''dedi.
''Bağışıklık sisteminizi güçlendirin''
Bağışıklık sisteminizi güçlendirirseniz alerjiler ile savaşmanın daha kolay olacağını aktan Dyt. Aksoylu, ''Bunu güçlendirmenin en temel yolu bu sisteme zarar veren besinlerden uzak durmak ve fayda sağlayan besinleri maksimum düzeyde beslenmemize eklemektir. Antioksidan alımı bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Meyve ve sebzeler antioksidanın en iyi deposudur. Ananas tüketin. Su oranı yüksek, iltihap önleyici ve sökücü, C vitamininden zengin, kan sulandırıcı ve antioksidan özelliği yüksek bir meyvedir. Her gün tüketebilirsiniz. C vitamininden zengin kaynakları tercih edin. Çilek, portakal, limon, greyfurt, ananas, yaban mersini, maydanoz, ıspanak, brokoli, yeşilbiber mükemmel C vitamini kaynaklarıdır. Omega 3'ü hayatınızdan eksik etmeyin. Omega-3 iltihap sökücü görevini üstlenmiş, kalp ve beyne en faydalı yağ asitlerindendir. Balık tüketiminin yanı sıra keten tohumu, ceviz, kabak tüketerek de omega-3 alımınızı arttırabilirsiniz. Omega-3 yüzünüz ve cildinizdeki alerji problemlerini de giderecektir. Yemeklerinize sarımsak veya zerdeçal ilave edin. En önemli özellikleri kanser önleyici olmalarıdır. Bağışıklık sistemini desteklerler, kan şekerini düzenler ve kalp sağlığını korumada birebirdir'' diye konuştu.
Dyt. Aksoylu sözlerine şöyle devam etti: ''Selenyum öğünlerinizde yer alsın. Selenyum iyi bir antioksidan ve iltihap çözücüdür. Anti kanserdir. Deri, saç ve tırnaklarınızın da güçlenmesine yardımcıdır. Ispanak, mantar, keten tohumu, yumurta selenyumdan zengin besinlerdir. Sağlıklı yağları tüketin. E vitamini bakımından zengin besinleri tüketmek bağışıklık sistemini güçlendirir, cilt tahrişlerini önler ve eklem ağrılarını giderir. E vitamininden zengin kaynaklar arasında; avokado, fındık, ceviz, badem, fıstık, çekirdek, hindistan cevizi yer almaktadır. Su içmeyi ihmal etmeyin, kafein içeren yiyecek ve içeceklerin tüketimini azaltın.Vücudun yarısından fazlası su olduğuna göre su içmeyi unutanlar, sevmeyenler, bir günü 1 bardak su ile kapatanlar kendinize verdiğiniz zararı bir düşünün. Ağırlığınıza göre erkekler kg başı 35 ml, kadınlar 30 ml su tüketmelidirler.
''Egzersiz yapın fakat yaptığınız saate dikkat edin''
Egzersizin önemine dikkat çeken Dyt. Aksoylu, ''Kapalı ortamlarda spor yapmak yerine açık hava da yapmayı tercih edin. Fakat sabah 9.00 öğleden sonra 15.00 saatlerinde polenler yoğunlaşmaktadır. O yüzden bu saatlere dikkat edin. Çok sıcak havalarda yürüyüş yapmayın.Yağmurdan sonra yapılan yürüyüşlerde daha sağlıklı olacaktır'' açıklamasında bulundu.
İlginizi Çekebilir