HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan Arjantin'deki L20 zirvesinde konuştu
GENELMendoza'da gerçekleştirilen L20 toplantısında konuşan Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye'nin iklim değişikliğinin en ağır...
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 4-5 Eylül 2018 tarihlerinde Arjantin'in Mendoza şehrinde gerçekleştirilen L20 toplantısına katıldı. Arslan, L20 kapsamında düzenlenen "İklim Değişikliği ve Adil Geçiş" konulu oturumda konuşarak dünyadaki iklim değişikliği konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Arslan, Türkiye'nin iklim değişikliğinin en ağır faturalarını ödeyen ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Bütün bu zorlukların farkında olarak bütün dünya ile ortak bir mücadele oluşturursak başarılı olacağız" dedi.
İklim değişikliğiyle mücadelenin sendikal bir yaklaşım olarak tanımlanabileceğini kaydeden Arslan, "Bu fikir sendikal hareket için yerleşik bir araç olarak görülmüştür. Sendikal yaklaşım olarak değerlendirilmesinin nedeni herkes için geçim kaynağı ve herkes için düzgün iş sağlanabileceği ümidini bize verdiği içindir. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (ITUC) 2010 yılındaki kongresinde, adil geçiş kavramı oybirliğiyle kabul etmiştir. Bu kavramın sendikal bir kavram olarak yer alması bizim için önemli bir kazanım, önemli bir mücadele alanıdır. Adil geçişin ekonomik kalkınma ile değil, sosyal adaletle korunmaya odaklanma fikrini güçlü bir şekilde destekliyoruz" şeklinde konuştu.
"İklim değişikliği küresel bir sorumluluk içeriyor"
Her alanda olduğu gibi L20 kapsamında ele alınan iklim değişikliği ve adil geçiş konularının gezegenin, insanlığın ve işçilerin geleceği için önemli bir konu olduğunu dile getiren Arslan, "HAK-İŞ olarak bu konunun ihmal edilemez, ertelenemez olduğunu ifade ediyor, bunu ortak bir sorumluluk olarak görmek istiyoruz. Çünkü iklim değişikliği küresel bir sorumluluk içeriyor. Savaşların iklim değişikliğinin üzerindeki etkilerinin de dikkate alınarak değerlendirilmesini istiyoruz. Ekonomik dengenin korunması için bütün insanlığın işbirliği yapması gerektiğinin, alternatif enerji kaynaklarının etkin olarak değerlendirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının zenginleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğinin altını çizmemiz gerekiyor" dedi.
Türkiye'nin iklim değişikliği konusunda atması gereken adımlar olduğunun altını çizen Arslan, "Ülkemizi ve hükumetimizi bu konuda yüreklendirmeye, teşvik etmeye çalışıyoruz. Bu konuda HAK-İŞ olarak aldığımız kongre kararlarında ITUC'un politikalarına ve misyonuna uygun bir şekilde ülkemizde bir bilinç oluşturmaya, aynı zamanda ülkemiz insanlarının geleceğinin de bu noktada ciddi bir şekilde tehdit altında olduğunu ifade ederek onları da uyarmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Arslan, "Bazı ülkelerin kamuoyunda başka türlü, gerçekte başka türlü davrandığını görmekteyiz. Türkiye'yi nükleer santrallerin kurulmaması konusunda teşvik eden ülkeler var ama Avrupa'da şu anda 7 tane nükleer santral inşaatının devam ettiğini biliyoruz. Linyit, kömür, termik santrallerin kapatılması konusunda Türkiye'yi teşvik eden AB ülkelerinde 30'a yakın termik santral inşaatının devam ettiğini görünce gelecekle ilgili endişelerimiz artmaya başlıyor. Biz Türkiye olarak bütün bu iklim değişikliklerinin en ağır faturalarını ödeyen ülkelerden biriyiz. Bütün bu zorlukların farkında olarak bütün dünya ile ortak bir mücadele oluşturursak başarılı olacağız" ifadesini kullandı.
"İklim Değişikliğine Sebep Olanlar Sorumluluk Almalı"
"Dünyayı en fazla kirletenler, iklim değişikliğine en fazla sebep olanlar en fazla sorumluluğu almak zorundadır" diyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sorumluluklarının gereğinin de hep birlikte yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'nin 2023 hedefleri içerisinde özellikle iklim değişikliklerinin en aza indirilmesi konusunda ciddi adımlar atılmakta, toplumda ciddi bir şekilde bilinç oluşturulmaktadır. Bütün bu iklim değişikliği konularıyla birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Umudumuzu kaybetmeden mücadeleye devam edeceğiz. Gelecek hepimizin olacak."
İlginizi Çekebilir