Kısırlık tedavisi gören bireyde ROSI ile ilk gebelik oluştu
GENELİnfertilite(Kısırlık) ile Mücadele Araştırma ve Dayanışma Derneği'nin (İMAD-DER) Antalya'da sempozyum düzenledi. Sempozyuma katılan ve kısırlıkla mücadele eden aileler, çocuk...
3 bin 500 üyesi olan İMAD-DER, Türkiye'nin birçok ilinde infertiliteyle mücadele eden ve bu hastalığa sahip olan birey ile aileleri Antalya'da bir araya getirdi. Düzenlenen sempozyuma alanında başarıya ulaşmış uzman ve doktorlarda infertilite hastalarına yeni yöntemleri, ne yapmaları gerektikleriyle ilgili bilgiler verdi. Uzman doktorlar ve derneğin Japonya'ya gönderdiği Embriyolog Ferhat Cengiz geliştirilen ve yüzde 10 başarı sağlandıklarını söyledikleri Round Spermatid Enjeksiyonu(ROSI) yöntemiyle çocuk sahibi olabilme ihtimallerinin olduğu belirtildi. ROSI yöntemiyle ilk gebeliğinde oluştuğu ifade edilen sempozyumda, bazı aileler ise çocuk sahibi olabilme adına hocaya gittiklerini, akupunktur tedavisi ve bioenerji yöntemiyle çocuk sahibi olmaya çalıştıklarını ifade ettiler. Ailelerin birçoğu ise, donasyon(bağış) yöntemiyle çocuk sahibi olmak istemediklerini söylediler.
"Çözümün ülkemizde bulunması için mücadele ediyoruz"
İnfertilitenin halk dilinde kısırlık olarak bilindiğini söyleyen İMAD-DER Başkanı Doğan Ceylan, çözümün ülkede bulunması için mücadele ettiklerini söyledi. Ceylan, "Günümüzde bu problem hızlı yayılıyor. Türkiye'de yüzde 26'ları bulabileceği söyleniyor. Bu aileler genelde kendilerini gizliyorlar. Bu durumu kendi ailelerinden bile gizliyorlar. Oysaki bu durum bir yetersizlik değildir. Bu hücresel bir problemdir. Biz bu aileleri dernek olarak bir araya getirdik ve burada bilinçlendiriyoruz. Burada konuyla ilgili uzmanları ve hastaları yüz yüze getirdik. Hastaların beklentileri neler, uzmanların çalışmaları nelerdir. Gördük ki bu konuda ciddi bir eksiklik varmış derneği kurana kadar. Bu açığı kapattık fakat hastalar kendilerini izole ettikleri için bu konu devletin, bakanlığın ve ilgili kuruluşların dikkatinden kaçmıştır. Çözümün ülkemizde bulunması için mücadele ediyoruz. Çözüme katkı sunacak bütün uzmanlara biz STK olarak destekliyoruz. Yeter ki çözüm bulunsun. Çözümün ülkemizde bulunması durumunda bunun dünya üzerinde ciddi yankıları olacaktır. Hatta ekonomimize ivme bile katacaktır sağlık turizmi açısından" dedi.
"Gün geçtikçe büyümeye devam ediyoruz"
2008 yılında Facebook'tan derneğin ilk adımlarını attıklarını ifade eden Doğan Ceylan, 3 bin 500 kişilik sayıya ulaştıklarını dile getirdi. Ceylan, "Birçok uygulanan yanlış tedavileri o platformlarda, düzenlediğimiz sempozyumlarda itiraz ederek dikkat çektik ve bunları düzelttik. 2016 yılında dernekleşmeye karar verdik. Hiçbir kurum ve kuruluşa bağlı değiliz. Tamamen infertilite hastalardan oluşan bir STK'yız. Gün geçtikçe de büyümeye devam ediyoruz" diye konuştu.
"ROSI ile ilk gebelik oluştu"
Yurt dışında kısırlık tedavisiyle ilgili bir gelişmenin olduğunu ve sempozyumda anlattıklarını söyleyen Ceylan, "ROSI ile ilgili biz dernek olarak hastalara bunu anlattık. Hastalar maliyetlerini kendileri karşılamak kaydıyla Japonya'ya gönderdik. Bir doktor arkadaşımız da Japonya'ya gitti ve ROSI'nin detaylarını öğrendi. Burada hastalarımıza anlattı. Teknik güzel, infertilite hastalara yardımcı olacak fakat geliştirilmesi gerekiyor. İMAD-DER'in katkısıyla yeni bir teknik geliştirildi ve uygulamaya alındı. Bu tekniğin başarı oranı yüzde 10'un altında, diğer tekniklerin başarı oranını yüzde 1-2 olarak hesaplarsak yüzde 8'de buradan geldiğini düşünürsek, öyle de diyoruz. Bu teknikle yani ROSI ile ilk gebelik oluştu. İlerler mi bilmiyoruz ama takip ediyoruz. İlerlemezse de hiç değilse gebelik oluştu. Bunun ilerlemesini önleyen durumlar nelerdir, teknik açıdan uzmanlardan yardım istiyoruz" şeklinde konuştu.
"infertilite dünyada hızla yayıldı"
İnfertilite Araştırma Merkezi'nin kurulmasını istediklerini söyleyen Doğan Ceylan, infertilitenin dünyada hızla yayıldığını ifade ederek konuşmasını şöyle tamamladı:
"Biz Müslüman bir ülkeyiz. Bizim kültürümüz donasyona izin vermiyor. Dünya bunu bu şekilde çözmüş durumda. O yüzden bunun çözümünü Avrupa'dan, ABD'den beklemek büyük bir hata. Çözümü buradan yapmak zorundayız. Çözümü inancımıza, kültürümüze uygun bir şekilde ülkemizde bulmak zorundayız. Dünya üzerinde infertilite hızla yayılmaktadır."
"İnsanların doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum"
İMAD-DER'in bizlerin ayıbı olarak kurulduğunu söyleyen Tıbbi Histoloji ve Embriyoloji Uzmanı Bahar Uslu, "Bu insanların yanlış insanların elinde tedavi almaları beni çok üzüyor. İnsanların doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yapılan bu toplantıda akademik olarak Türkiye'nin çok gurur duyacak şekilde hazır olduğunu, özellikle Tıbbi Histoloji ve Embriyoloji uzman hekimleri derneğinin hekim bazında nasıl ulaşılacağını, bürokrasideki sıkıntılarımızı, politikacılara, siyasilere, sağlık bakanlığına ne kadar gerekli olduğunu her zaman anlatıyorum" dedi.
"Tedavilere imkan oluşturacak yasaların çıkartılması gerekiyor"
Sempozyuma gelenlere hayallerinden çok ilk basamakta neler yapılması gerektiğini anlattığını söyleyen Uslu, "Bilim olarak hazır olabilirsiniz ama halk ayağı bunun toplum bilimi eksikti. Yanlış yönlendirmeler olmasın diye bütün gayretimiz. Onlara el vermemin amacı da tıbbın halka ulaşabilmesi. Aradaki bürokrasik kanuni engellerin kaldırılması, politikacılarımızdan bu torba yasalarla çıkarılan kanunlara ek olarak insanların sesini duyuracak ve çözüm bulacak tedavilerin akademik düzeyde tedavilere imkan oluşturacak yasaları çıkartması gerekmesi tavsiyelerinde bulundum" diye konuştu.
"Bu işin devlet eliyle yürütülmesini istiyoruz"
Çözüm amacıyla bir arada olduklarını ifade eden Rukiye Sarı, "Burada çözüm amacıyla bulunuyoruz ve bütün ailelerin hedefi de bu yönde. Devletten destek bekliyoruz. Çünkü ilaçlarımızın maliyeti çok yüksek ve devletin ödemediği ilaçlar var. Bunlar için çok ekstra ücretler ödüyoruz. Biz bu işin devlet eliyle yürütülmesini istiyoruz" dedi.
"ROSI'yi denemek istiyoruz ama daha erken"
Yeni tedavi yöntemi olan ROSI'yi denemek istediğini söyleyen Rukiye Sarı, daha önce 2 defa negatif sonuçlanan tüp bebek denemelerinin olduğunu söylediler. Sarı çifti, "Bunu hemen denemek istemiyoruz. Çünkü çok yeni bir yöntem. Bu durumu biraz izlemek istiyoruz. Daha önce 2 tane negatif tüp bebek denememiz var" şeklinde konuştu.
"Donasyon bize uygun bir yöntem değil"
Amaçlarının sadece çocuk sahibi olmak olmadığını vurgulayan Rukiye Sarı, "Biz evliyiz ve birbirimizle bir çocuk sahibi olmak istiyoruz. Dolayısıyla donasyon bize uygun bir yöntem değil. Eğer tedavilere cevap almazsak ben eşimle bir ömür yine yaşlanmak istiyorum. Yurt dışında tedavi ya da donasyonu hiçbir şekilde düşünmedik"
"İlk öğrendiğinde insan bir yıkım yaşıyor"
Hastalığı 8 sene önce öğrendiğini dile getiren Murat Sarı, ilk öğrendiğinde insanın bir yıkım yaşadığını belirtti. Murat Sarı, "En büyük destekçiniz eşiniz ve onunla beraber bunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Her ne kadar tedavi görsek ve buna cevap alamasak da uyguladığımız bir tedavi yöntemimiz devam ediyor. İnsanlar bunu bir yıkım olmadığını bilsinler, kesinlikle bir yıkım değil. Kıbrıs'ta sperm transferleri gibi durumlar oluyor ama biz onu hiç düşünmedik. Bir olsun bizim olsun mantığıyla tedavimize devam ediyoruz" diye konuştu.
"263 erkek infertilite hastalığına sahip kişi varken, sempozyumda derneğe 3 üye sadece 3 kişi var"
Denizli'den gelerek eşiyle beraber sempozyuma katıldığını ifade eden Fatih Güler, 5 yıldır evli olduklarını 4 yıldır da İnfertilite ile mücadele ettiklerini dile getirdi. Güler, "4 yıldır farklı farklı doktorlarla, farklı yöntemlerle tıpta tabiri olmayan yollarla bu işi çözmeye çalıştık, buna alternatif tıp da dahil olmak üzere. İMAD-DER'in de amacı bu zaten. Derneğimiz hastaları bilinçlendirme adına kurulan bir dernek. Biz Denizli'den geldik, burada 263 erkek infertilite hastalığına sahip kişi varken, şu an burada derneğe üye sadece 3 kişi var. 260 kişi de bilinçsiz bir durumda" dedi.
"Çocuk sahibi olabilmek için alternatif tıp ve hocaya giden var"
Çocuk sahibi olabilmek için doktor tedavisinin dışında alternatif tıpın dışında hacı hocaya bile gittiklerini söyleyen Fatih Güler, "Hacı hocası var, bitkisel tedavisi var, akupunkturu da var, hacamatı da var, bioenerji yapan var. Yani bu say say bir sürü, bitmez. İşte bizde bilinçlenmeye geldik ve bilinçlenilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Biz çocuğumuz olsun diye evlenmedik"
Donasyon yöntemiyle çocuk yapmaya manevi olarak duygularının mani olduğunu söyleyen Güler, "Biz çocuğumuz olsun diye evlenmedik. Allah verirse verecek. Burada olmamızın amacı da bu. Farklı yöntemleri deneyeceğiz ama tıbbın el verdiği kadarıyla" dedi.
"Donasyon yasallaşırsa daha iyi olur"
Donasyonun yasal olmadan yapıldığını söyleyen Burcu Güler, "Biz bunu onaylamıyoruz kendi içimizde ama bu yasal olursa, daha doğrusu infertilite ailelerin kararına verilirse ve yasallaşırsa donasyon çok daha iyi olur. Bunu gayriresmi yollarla yapmak yerine ülkemizde yasal olabilir" diye konuştu.
"Devletten yeteri kadar destek alamıyoruz"
Çekimser bir popülasyon olduklarını dile getiren Güler, "Toplum baskısından dolayı, anne baba olamadığımız için bir hor görülme korkusu var. Şurada röportaj yaparken bile koca İMAD-DER ailesi olarak 2 aile çıkıp konuşabildi. Bizim sayımız gerçekten çok fazla. Devletten de yeteri kadar destek alamıyoruz. Haftada 3-4 iğne vuruluyoruz ve bunu cebimizden karşılıyoruz. İlaç masraflarımız aylık bin 500 TL'yi buluyor" şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir