© Gündemdeyiz

Obeziteye karşı 'mini-gastrik by-pass'

Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy, günümüzde obeziteye karşı 'mini-gastrik by-pass' sisteminin en etkili yöntem olduğunu söyledi.Medical Park Ordu Hastanesi...

Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy, günümüzde obeziteye karşı 'mini-gastrik by-pass' sisteminin en etkili yöntem olduğunu söyledi.
Medical Park Ordu Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy, obeziteye karşı benzerleri arasında en ekonomik olanın 'mini-gastrik by-pass' sistemi olduğunu belirterek, operasyonun başarılı bir şekilde uygulanmasından sonra kişinin düzenli ve yeterli miktarda kilo verebildiğini, ayrıca aşırı kilo almanın tetiklediği ya da yol açtığı hastalıklardan olan şeker hastalığı (tip 2 diyabet), yüksek kolesterol ve tansiyon gibi hastalıklar için de uygulanan bir tedavi yöntemi olduğuna dikkat çekti.
Laparoskopik (kapalı) bir ameliyat olan bu işlemde büyük bir kesi yerine, 5 küçük kesi ile hastaya müdahale edildiğini, bu kesilerin her birisinin 1 cm'den küçük olduğunu kaydeden Aksoy, "Bu işlemle, besinlerin bağırsağın bir kısmından geçişi engellenir. Bağırsağın ne kadarlık kısmından geçişin engelleneceği bu ameliyatın kritik noktalarından birisidir. Biz kendi pratiğimizde tüm ince bağırsak uzunluğunu ölçtükten sonra karar vermekteyiz. Genellikle by-pass edilen bağırsak uzunluğu 200 cm olmaktadır" dedi.
Bu sistem ile bağırsak girişinde bulunan ve 2 metre boyuta sahip kısımda gıda geçişinin durdurulduğunu belirten Aksoy, "Artık yenilen gıdalar, yerleştirilen mide tüpü sayesinde direk olarak ince bağırsağın orta kısmına geçer. Bu sayede emilim bağırsağın orta kısmından başlar ve vücutta bulunan fazla kalori emilime girmeden atılır. Bunun sonucunda ise kaybedilen kilo miktarı artar. Bu operasyon sayesinde, işlevini kaybeden büyük mide kısmından herhangi bir yiyecek içecek geçişi olmaz. Gıda geçişi olmadığından dolayı mide uyarılmaz ve açlık hormonu daha az salgılanmaya başlar. Bu durum, hastanın daha az açlık hissetmesini ve daha uzun süre tokluk hissine sahip olmasını sağlar" diye konuştu.
Aksoy, ameliyatın riski bulunmadığını, operasyon sonrası hastanın 3 saat sonra yürümeye, 8 saatten sonra ise ağızdan sıvı gıdalar almaya başladığını, 3 günlük dönemde berrak sıvılarla beslenildiğini belirterek şu bilgileri verdi: "Genelde ameliyat sonrası 2 ya da 3. gün hastalarımız taburcu edilir. 3 günden sonra blenderden geçirilmiş gıdalar tüketilmeye başlanır. 15. gün sonrası köfte dahil katı gıdalar tüketilebilir. 1-1,5 yıl boyunca kilo verme devam etmektedir. Burada kalıcı başarının en önemli noktası kişinin yeme alışkanlığını ve yaşam tarzını değiştirmesidir. Yapılması gereken değişiklik ise düşük kalorili, protein ağırlıklı beslenme ve hayata sporu dâhil etme şeklinde olmalıdır."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER