© Gündemdeyiz

Öksürüğün mevsimi yok

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, solunum yollarının önemli bir koruyucusu olan öksürüğü durdurmak yerine, nedenlerinin tespit edilerek...

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, solunum yollarının önemli bir koruyucusu olan öksürüğü durdurmak yerine, nedenlerinin tespit edilerek tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Öksürük, her ne kadar zorlayıcı, rahatsız edici bir durum olsa da aslında solunum sistemini temizleyen önemli bir savunma mekanizması durumunda. Genellikle sonbahar ve kış aylarında üst solunum yollarındaki sorunlara bağlı olarak sıklığının arttığı görülüyor. Ancak bu semptomun belirli bir mevsimi bulunmuyor. Çünkü öksürük; zatürreden akut ve kronik bronşite, tüberkülozdan akciğer tümörlerine kadar akciğerlere bağlı neredeyse tüm sorunlarda ortaya çıkabiliyor. Bununla birlikte sinüzit, çeşitli alerjik hastalıklar ve kalp yetersizliği gibi akciğere bağlı olmayan hastalıklarda da öksürükten şikâyet edilebiliyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, 8 haftadan uzun süren ve önemli bir hastalığa işaret edebilen kronik öksürüğün en sık sebebinin sigara kullanmak olduğunu hatırlatarak kronik öksürüğe yol açan hastalıkları sıraladı.
Hülya Yolaçan, "Sigara içmeyen erişkinlerde görülen kronik öksürüğün yüzde 25-35'i astıma bağlı olarak gelişiyor. Hastalar çoğunlukla kuru ve geceleri ortaya çıkan öksürükten şikâyet ediyor. Hatta astım hastalarının yüzde 7-11'inde tek belirti öksürük olabiliyor. Hastanın, 'bir kez ortaya çıkan, tekrarlayan, hışıltılı solunum atağı öyküsü var mı?', 'alerjen madde, hava kirliliğine maruziyet ya da egzersiz sonrası öksürük ya da hışıltılı solunum oluyor mu?' 'soğuk algınlığı hemen göğse iniyor ya da iyileşmesi 10 günden uzun sürüyor mu' gibi sorulara çoğunlukla 'evet' yanıtını veriyorsa astım tanısına yaklaşılıyor. Erişkinlerdeki kronik öksürüğün en sık nedenlerinden birini oluşturan postnazal akıntı sendromu, burun ve sinüslerden gelen sekresyonun boğaza akması sonucu öksürük yaşanıyor. Bu tabloya alerjik rinit, bakterial sinüzit, allerjik fungal sinüzit, enfeksiyon sonrası rinit ve mesleksel rinit yol açıyor. Dolayısıyla bu sorunlar tedavi edilmesiyle öksürük de ortadan kalkıyor. Kronik öksürük yakınmasıyla başvuran hastaların çok büyük bir kısmının nedenini gastroözafagial reflü oluşturuyor. Mide asit sıvısının, yemek borusu alt ucunun geçici gevşemesi, karın içi basıncının artması gibi nedenlerle mideden yemek borusuna doğru geri gelmesiyle oluşan tahriş sonucu meydana geliyor. Bu durumda öksürük ve göğüs yanması yaşanıyor. Gün içinde 10-15 kez yemek sırasında, yemek sonrasında ve uykuda öksürük nöbetleri yaşanıyorsa reflüden şüphe etmek gerekiyor. Hastalığın tanısı videolarinkoskopi ile konuluyor" dedi.
"Kendini gösteren bir diğer sorun kronik bronşit"
Erken evrede belirti vermeyen akciğer tümörlerinin de nadir olmakla birlikte inatçı öksürük yapabildiğini hatırlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, "Bu kişilerde öksürük genellikle balgamlı veya kuru şekilde ortaya çıksa da bazı kişilerde öksürükle birlikte kanlı balgam da görülebiliyor. Yaşam kayıpları açısından da son derece önem taşıyan akciğer kanserinin tüm semptomlarının ciddiye alınması ve hemen hekime başvurulması gerekiyor. Öksürük şikâyetiyle kendini gösteren bir diğer önemli sorunun nedenini kronik bronşit oluşturuyor. Birbirini izleyen 2 yıldan fazla ve her yıl en az 3 ay devam eden balgamlı öksürük şikâyetleri gözleniyor. Bu yakınmalara neden olabilecek hastalığı bulunmayan, irritan tozlara, duman veya sigaraya maruz kaldığı bilinen hastalarda kronik bronşitten şüphe etmek gerekiyor. Bronşektazi tüberküloz, bronşiolit, interstisyel akciğer hastalığı (akciğer sertleşmesi) gibi hastalıklarda da kronik öksürük şikâyeti görülüyor. Ağırlıklı olarak çocukluk çağında görülen bir durum kronik psikojenik öksürük. Bilinen bir solunum sistemi hastalığı olmamasına karşın kronik öksürükten şikâyet ediliyor. Yetişkinlerin de yaklaşık yüzde 9'unda görülebilen bu durum 'alışkanlık' ya da 'tik' öksürüğü olarak tanımlanıyor. Ortada fiziki bir neden olmadığı halde boğazına bir şey takılma hissiyle gelen kuru öksürük yaşayan bu kişilerde daha sık depresyon tespit ediliyor" ifadelerini kullandı.
8 haftadan uzun sürüyorsa dikkat
Tedavi için önce ayırıcı tanının yapıldığını ve altta yatan hastalığa yönelik tedavinin planlandığını söyleyen Dr. Hülya Yolaçan, "Öksürük etkenini belirlemek ve tedaviyi değerlendirebilmek açısından akut, subakut, kronik şeklinde sınıflandırılıyor. 3 haftadan kısa süren öksürük "akut" olarak tanımlanıyor. Genellikle nezle, grip, üst solunum yolu enfeksiyonları gibi yaygın görülen sorunlardan kaynaklanabildiği gibi sol kalp yetmezliği, pulmoner emboli gibi nadir görülen hastalıklara da işaret edebiliyor. Süresi 3-8 hafta kadar devam eden öksürük ise "subakut" olarak tanımlanıyor ve etken olarak üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, astım, sinüzit, allerjen veya irritan maddelerle maruziyet rol oynuyor. Öksürük 8 haftadan uzun sürüyorsa "kronik" olarak tanımlanıyor ve önemli bir hastalığa işaret edebiliyor" şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER