Yazdığı kitap yüzünden yurdundan oldu
GENELİran'da helikopter mühendisiyken yazdığı bir kitap yüzünden tehditler alan Alireza Vafi, Türkiye'ye sığındı. "Türkiye cennettir, bizlerin dil vatanıdır; fakat gurbet gurbettir fark...
Seyid Muhammed Hüseyin Behçet-Tebrizi yani şiirlerinde kullandığı Şehriyar, dünyada tanınmış şairlerin arasında yer alıyor. İran Azerisi şairin talebelerinden Alireza Pourbozorg Vafi, İran'da yazdığı bir kitap yüzünden tehditler almaya başladı. Bunun üzerine çareyi Türkiye'ye sığınmakta bulan Vafi, Eskişehir'de hayatına devam etmeye çalışıyor. Yaşadığı zorlukları anlatan Ali Vafi, mültecilerin durumları üzerine de değerlendirmelerde bulundu. Bir çok mültecinin keyfinin yerinde olduğunu aktaran Vafi, İran'a dönmek için beklediğini açıkladı. İran'da yaşanan güncel sorunlara da değinen Vafi, halkın yüzde 80'inin aç olduğunu kaydetti.
"Türkiye cennettir, bizlerin dil vatanıdır; fakat gurbet gurbettir fark etmiyor"
İran'da aldığı tehditleri anlatan Alireza Vafi, yazdığı kitabın devletten onaylı olmasına rağmen sıkıntıların yaşandığından bahsetti. Türkiye'de ilk olarak Ankara'ya yerleştiğini ifade eden Vafi, "Türk Dünyası'nın en büyük şairi Şehriyar'ın talebesiyim. Ben bir kitap yazdım. Aslında devletten de izinli bir kitaptı. Kitapta hak sözleri yazmıştım ve gelen kişiler beni öldürmek istedi. Benim kırmızı çizgiden geçtiğimi söylediler. Ben, 'Bırakın baba, ben bunları izinli yazmışım' dedim. Söylediklerimi kabul etmediler ve ben evimi değiştirdim. Orada da beni buldular ve kaybetmek istediler. Çok sıkıntılarla İran'dan çıktım Türkiye'ye geldim. Türkiye'de bir yıl Ankara'da kaldım fakat çok az çalışabildim. Çünkü şairleri ve dernekleri bulamadım. Ardından 8 ay geçince Eskişehir'e geldim. Buraya geldiğimde Eskişehir Şairler Derneği'ni buldum. Burada mültecilerin hallerinin çok iyi olmadığını söyledim. Bunun üzerine kitap yazdım ve dernek destekleriyle bastırıldı. 6 aylık çalışma sonucu 'Kanatsız Kırlangıçlar' kitabım hem Türkçe hem de Farsça basıldı. İranlı, Iraklı ve Afgan mültecilerin yaşayışlarını anlatıyor. Türkiye cennettir, bizlerin dil vatanıdır; fakat gurbet gurbettir fark etmiyor. Bazılarının da parası var; Irak'tan, İran'dan, Suriye'den parası geliyor. Keyifleri yerinde ve her akşam Porsuk yolunda sarhoş olurlar. Ama çokları da var ki, yokluk içerisinde yaşıyorlar" dedi.
"İnşallah İran'ın hali hoş olur, ben de dönerim"
Şimdiye kadar bastırılan kitapları hakkında bilgiler veren Vafi, İran'a dönmek için beklediğini kaydetti. Avrupa ve Amerika'ya gitmeyeceğini belirten Vafi, "Benim 128 kitabım var. Hem şiirdir, öyküdür, hikayedir. Benim işim yazmaktır. İran'da olan bir sıkıntı görsem, haberini okusam; hemen ona bir şiir yazarım. Gönlümde İran'a dönmek istiyor ama şimdi olamıyor. Çünkü İran'da kanun yok, bazı şehirlerde adalet bildiğini iddia eden kişilerin insanları dövdüklerini, vurduklarını, kaybettiklerini ve öldürdüklerini biliyorum. Bunun için benim durup görüp beklemem gerek. İnşallah İran'ın hali hoş olur, ben de dönerim. Yoksa ben istesem şimdi 3'üncü memlekete yani Avrupa ve Amerika'ya gidebiliyorum. Ama istemem ve bugüne kadar da gitmemişim" şeklinde konuştu.
"İran'ın madenlerinin ve petrol gelirlerinin parasını çalıyorlar"
Son olarak İran'da yaşananları değerlendiren Alireza Vafi, halkın büyük bir kısmının açlık içerisinde yaşadığını sözlerine ekleyerek, "Benim tüm ailem İran'da, en büyük torunum 15 yaşında oldu. Benim İran'da yaşayışım düzgündü. Evim, arabam, bahçem ve fabrikam vardı. Benim İran'da sıkıntım yoktu. 30 senedir de helikopter mühendisi olarak ordu içerisinde görev almıştım. Bunların hepsini bırakıp buraya geldim. Son 1 senedir millet İran'da çok ciddi ve doğru bir şekilde hükümetin zıddına konuşuyor. Sokaklara çıkıp, adalet ve ülkenin düzelmesini istiyorlar. Maalesef bizim hükümet başkanlarının hepsinin kafaları işlemiyor. İran'ın madenlerinin ve petrol gelirlerinin parasını çalıyorlar. İran'ın şimdi yüzde 80'i açtır. Niye? Bizim bu kadar petrolümüz, servetimiz, paramız, pulumuz var. Neye gerek bizim milletimiz çöpten ekmek bulup götürüp yesin? Dünyada böyle bir şey yoktur. Çünkü bizim başkanlarımız düz adam değillerdir. Benim yine korkum vardır ki, yeniden birisi gelsin ve o da İranlı olmasın. İranlı değiller. İran'da doğmuyorlar ve Arap asıllı oluyorlar. Niye gerek böyle olsun? Bizim sıkıntımız ve derdimiz budur" diye konuştu.
İlginizi Çekebilir