"2. Uluslararası Gerçek ve Umut Arasında Suriyeli Mülteciler" sempozyumu yapıldı
Adıyaman Üniversitesi ile Yenilik Eğitim Kültür Derneği'nin birlikte tertip ettiği üç gün süren II. Uluslararası Gerçek ve Umut Arasında Suriyeli Mülteciler Sempozyumu...
Adıyaman Üniversitesi ile Yenilik Eğitim Kültür Derneği'nin birlikte tertip ettiği üç gün süren II. Uluslararası Gerçek ve Umut Arasında Suriyeli Mülteciler Sempozyumu gerçekleştirildi.
Sempozyum açılış programı saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından Suriyeli yetim mülteci çocukların tiyatro gösterisi ve müzik korosu tarafından söylenen Arapça ve Türkçe şarkılarla başladı.
Sempozyum açılış programında konuşan Vali Nurullah Naci Kalkancı, İslam ülkelerinin makus talihinin 1683 yılında başladığını belirterek, "Emeviler, Abbasiler ardından da Selçukluların çıktığı tarih sahnesinde ne yazık ki İslam ülkeleri 1683 tarihinden bu yana tarihte gerilemeye yüz tuttular. İslam coğrafyası o tarihten bu yana rahat edemedi. 1. Dünya Savaşında milyonlar yurtlarından, vatanlarından oldu. Hep bize geldiler, şimdi de bize geliyorlar. İyi ki varız. Allah Türklere zeval vermesin, yâr olsun. Ajanlarla, sömürgeyle, emperyalizmle ne yazık ki İslam ülkeleri sömürü altına alınmaya çalışılmıştır. Elliden fazla İslam ülkesi varken bugün bu haksızlık karşısında en çok sesi çıkan ülke Türkiye'dir. Arap baharı dediler. Ortada Libya diye bir ülke kalmadı. En son Suriye'ye geldiler. Olan yine Müslüman'a oldu. Biz kılıçlı bir Peygamberin ümmetiyiz. Korkaklık bize yakışmaz. Tabi ki dua edeceğiz ancak her şey dua ile olmaz. Müslüman kendini ezdirmez. Zillet içerisinde olmaz. Bence oturun ve Türkiye'ye dua edin. Kendinizi ezdirmeyin. Ben bu sempozyumda tebliğ ve makale sunacak hocalarımın bu konunun üzerinde durmasını bekliyorum" dedi.
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gönüllü ise konuşmasında, "Biz bu sempozyumun ilkini geçen sene yapmıştık. Sempozyumun ardından sonuç bildirisi yayınlamıştık. İnşallah bu sene de sonuç bildirisini yayımlayacağız. Şunu belirtmek isterim ki mülteci sorununun buraya kadar gelmesi insanların acizliğindendir. Keşke bu güne kadar ülkelerimizde yurttaşlık derslerinde bizlere sömürgecileri, davranışlarını, emellerini, bir sömürü hazırlığı ve girişimi durumunda ne yapılması gerektiğini, İslam Ülkelerinin yan yana nasıl durmamız gerektiğini ve ne yapılması gerektiğini öğretselerdi. Bilmek de öğrenmek de yetmez. Müslüman topluluklar her zaman güçlü olmalı. Güçlü olmak için de çalışmak gerekiyor. Görüldüğü gibi İslam ülkeleri emperyalist güçler tarafından işgal edilmiş durumda. Birlik olup bir güç olmak zorundayız. İnşallah bundan sonra bunu başarırız. Bunları akademisyenlerin kendi ülkelerinde dillendirmesi gerekir" dedi.
Belediye Başkan Vekili Sait Kutlu ise yaptığı konuşmada, yetim öğrenciler tarafından sahnelenen tiyatro gösterisinden herkesin bir ders çıkarması gerektiğini belirterek, "Onlar bizler ne yapmamız gerektiği konusunda fikir verdiler. Daha fazla yetim daha fazla öksüz çocuk görmemek için el ele verip harekete geçmeliyiz" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Nuruan, mülteci engelli, yaşlı, çocuk ve kadınlar için Bakanlık olarak tüm detayları düşündüklerini belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Göç ve Acil Durum Eğitim Daire Başkanı Yalçın Köksal Demir, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Suriyeli mülteci öğrencilere yönelik yapılan eğitim çalışmalarından bahsetti.
Demir, "Suriyeli mülteci kardeşlerimizin Allah'ın izniyle kötü günleri geride bırakacağına inanıyorum. Biz Bakanlık olarak özellikle Fırat Kalkanı bölgesinde 6 yüz öğretmen ve 200 bin öğrenci yetiştirdik. Özel okullar açtık. Türk okullarına mülteci çocuklarımızı yerleştirdik. Şu an İdlib'de 1 milyon öğrenci mevcut. Bunlar için de çalışmalarımız devam etmekte. İnşallah eğitim anlamında eksiksiz çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz" dedi.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Yenilik Eğitim Kültür Derneği Başkanı Amir Alnmar, bölgenin en önemli sorunlarından birinin mülteci sorunu olduğunu belirterek, "Maalesef emperyalist ülkeler milyonlarca insanımızı zorla yurdundan etmiştir. Ayrıca da çok sayıda insanımız katledilmiştir. Kardeş ülkemiz Türkiye bizlere sahip çıkarak Müslümanlığın gereğini en iyi şekilde ve en iyi örneklikle yapmıştır" dedi.
Sempozyumun açılış programı Rektörlük Fuaye alanında misafirler için tertip edilen ikram ile son buldu.
Ardından sempozyumun bildiri sunumlarına geçilerek bildiri sunumlarına 2. ve 3. gün de devam edildi. 3 farklı salonda eş zamanlı olarak gerçekleştirilen sempozyum bildiri sunumlarında onlarca farklı ülkeden katılan toplam 120 civarı yabancı bilim insanları varlığında 200 civarı misafir akademisyenler tarafından olmak üzere toplamda 300 civarı bildiri dokuz farklı başlık altında sunulmuş ve değerlendirildi.
Sempozyum açılış programı saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından Suriyeli yetim mülteci çocukların tiyatro gösterisi ve müzik korosu tarafından söylenen Arapça ve Türkçe şarkılarla başladı.
Sempozyum açılış programında konuşan Vali Nurullah Naci Kalkancı, İslam ülkelerinin makus talihinin 1683 yılında başladığını belirterek, "Emeviler, Abbasiler ardından da Selçukluların çıktığı tarih sahnesinde ne yazık ki İslam ülkeleri 1683 tarihinden bu yana tarihte gerilemeye yüz tuttular. İslam coğrafyası o tarihten bu yana rahat edemedi. 1. Dünya Savaşında milyonlar yurtlarından, vatanlarından oldu. Hep bize geldiler, şimdi de bize geliyorlar. İyi ki varız. Allah Türklere zeval vermesin, yâr olsun. Ajanlarla, sömürgeyle, emperyalizmle ne yazık ki İslam ülkeleri sömürü altına alınmaya çalışılmıştır. Elliden fazla İslam ülkesi varken bugün bu haksızlık karşısında en çok sesi çıkan ülke Türkiye'dir. Arap baharı dediler. Ortada Libya diye bir ülke kalmadı. En son Suriye'ye geldiler. Olan yine Müslüman'a oldu. Biz kılıçlı bir Peygamberin ümmetiyiz. Korkaklık bize yakışmaz. Tabi ki dua edeceğiz ancak her şey dua ile olmaz. Müslüman kendini ezdirmez. Zillet içerisinde olmaz. Bence oturun ve Türkiye'ye dua edin. Kendinizi ezdirmeyin. Ben bu sempozyumda tebliğ ve makale sunacak hocalarımın bu konunun üzerinde durmasını bekliyorum" dedi.
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gönüllü ise konuşmasında, "Biz bu sempozyumun ilkini geçen sene yapmıştık. Sempozyumun ardından sonuç bildirisi yayınlamıştık. İnşallah bu sene de sonuç bildirisini yayımlayacağız. Şunu belirtmek isterim ki mülteci sorununun buraya kadar gelmesi insanların acizliğindendir. Keşke bu güne kadar ülkelerimizde yurttaşlık derslerinde bizlere sömürgecileri, davranışlarını, emellerini, bir sömürü hazırlığı ve girişimi durumunda ne yapılması gerektiğini, İslam Ülkelerinin yan yana nasıl durmamız gerektiğini ve ne yapılması gerektiğini öğretselerdi. Bilmek de öğrenmek de yetmez. Müslüman topluluklar her zaman güçlü olmalı. Güçlü olmak için de çalışmak gerekiyor. Görüldüğü gibi İslam ülkeleri emperyalist güçler tarafından işgal edilmiş durumda. Birlik olup bir güç olmak zorundayız. İnşallah bundan sonra bunu başarırız. Bunları akademisyenlerin kendi ülkelerinde dillendirmesi gerekir" dedi.
Belediye Başkan Vekili Sait Kutlu ise yaptığı konuşmada, yetim öğrenciler tarafından sahnelenen tiyatro gösterisinden herkesin bir ders çıkarması gerektiğini belirterek, "Onlar bizler ne yapmamız gerektiği konusunda fikir verdiler. Daha fazla yetim daha fazla öksüz çocuk görmemek için el ele verip harekete geçmeliyiz" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Nuruan, mülteci engelli, yaşlı, çocuk ve kadınlar için Bakanlık olarak tüm detayları düşündüklerini belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Göç ve Acil Durum Eğitim Daire Başkanı Yalçın Köksal Demir, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Suriyeli mülteci öğrencilere yönelik yapılan eğitim çalışmalarından bahsetti.
Demir, "Suriyeli mülteci kardeşlerimizin Allah'ın izniyle kötü günleri geride bırakacağına inanıyorum. Biz Bakanlık olarak özellikle Fırat Kalkanı bölgesinde 6 yüz öğretmen ve 200 bin öğrenci yetiştirdik. Özel okullar açtık. Türk okullarına mülteci çocuklarımızı yerleştirdik. Şu an İdlib'de 1 milyon öğrenci mevcut. Bunlar için de çalışmalarımız devam etmekte. İnşallah eğitim anlamında eksiksiz çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz" dedi.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Yenilik Eğitim Kültür Derneği Başkanı Amir Alnmar, bölgenin en önemli sorunlarından birinin mülteci sorunu olduğunu belirterek, "Maalesef emperyalist ülkeler milyonlarca insanımızı zorla yurdundan etmiştir. Ayrıca da çok sayıda insanımız katledilmiştir. Kardeş ülkemiz Türkiye bizlere sahip çıkarak Müslümanlığın gereğini en iyi şekilde ve en iyi örneklikle yapmıştır" dedi.
Sempozyumun açılış programı Rektörlük Fuaye alanında misafirler için tertip edilen ikram ile son buldu.
Ardından sempozyumun bildiri sunumlarına geçilerek bildiri sunumlarına 2. ve 3. gün de devam edildi. 3 farklı salonda eş zamanlı olarak gerçekleştirilen sempozyum bildiri sunumlarında onlarca farklı ülkeden katılan toplam 120 civarı yabancı bilim insanları varlığında 200 civarı misafir akademisyenler tarafından olmak üzere toplamda 300 civarı bildiri dokuz farklı başlık altında sunulmuş ve değerlendirildi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.