Amerika'dan geldi, şeker hastalığından ameliyatla kurtuldu

Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki özel bir hastanede uygulanan ameliyat yöntemi ile bir yandan şeker hastalarına umut olunurken diğer yandan da yabancı ülkeden gelen hastalarla sağlık turizmine katkı sağlanıyor.
Kocaeli Gebze'nin ilçesinde bulunan Özel Konak Hastanesinde uygulanan metebolik cerrahi ameliyatı yöntemi ile şeker hastalığının tedavisinde yüzde 90 oranında başarı sağlanıyor. Dünyada yaklaşık 40 yıldır kullanılan tedavi yöntemi, Türkiye'de yaklaşık sekiz yıldır uygulanıyor. Türkiye'de birçok hasta için umut olan metebolik cerrahi ameliyatı tedavi yöntemi, yurt dışından insanların tedavi olmak amacıyla Türkiye'ye gelmesini sağladığı için sağlık turizmine de katkı sağlıyor.
ABD'nin New Jersey eyaletinden gelen 45 yaşındaki Yurdagül Şahin, Özel Gebze Konak Hastanesinde Obezite ve Metebolik Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Can Karaca tarafından yapılan metebolik cerrahi ameliyatı ile tedavi edildi. Ameliyat olmadan önce uyku, idrar, sinir bozukluğu problemleri yaşadığını ifade eden Yurdagül Şahin, ameliyattan sonra yaşama tekrar döndüğünü söyledi.

"Hastalık hayatımı çok kötü bir hale getirdi"
Şeker hastalığından dolayı yaşadığı sinir, uyku ve idrar problemlerinin hayatını olumsuz yönde etkilediğini belirten Yurdagül Şahin, "Uzun yıllardır şeker hastasıyım. Ama son dört yıldır hastalığımı dikkate aldım ve ilaçlar kullanmaya başladım. Bazı ilaçlar ile şeker seviyesini dengede tutmaya çalıştım. Ancak son beş aydır ilaçların da artık işe yaramadığını gördüm. Şeker seviyem 450, 500 civarlarına kadar yükselmeye başladı. Hastalık hayatımı çok kötü bir hale getirdi. Uyku problemleri yaşayamaya başladım. Şeker hastalarında idrar problemleri çok olduğundan, sabaha kadar tuvalet için uyanmak uykunun bölünmesine yol açıyor. Onun haricinde sabah uyandığınız zaman şekerin yüksek olması, uyuma hissi yaratıyor. Hayat, uyku ile geçmeye başladı. Artık hayata pozitif bakamıyorsunuz" dedi.

"Bu hastalık beni hayatımın sona erdiği düşüncesine sevk etti"
Ameliyat sonrasında yaşadığı tüm sorunların geçtiğini ve kendisini çok iyi hissettiğini söyleyen Şahin, "Bu hastalık beni hayatımın sona erdiği düşüncesine sevk etti. Dolayısıyla araştırmaya başladım, yok mudur bir çaresi diyerek. Yaptığım araştırmalar da beni buraya kadar getirdi. Sosyal medya üzerinde bir hastanın bu ameliyatı olmuş ve hesabından paylaşmış olması ile duydum. Sonra araştırmaya, araştırdıkça bir şeyler öğrenmeye başladım. Bu şekilde buraya geldim. Bilmediğim bir şeyin içine geldim, ancak göze almıştım bunu. Çoğu insan, 'Bilmiyorsun, olur mu, nasıl olur' derken; ben, bundan daha kötüsü olamaz, diyerek geldim. Ameliyat olmamın ardından bir gün sonra şekerimi ölçtüklerinde aylar sonra ilk defa 200 değerinde çıkmıştı. Daha sonra seviyenin 180, 170 olduğunu gördüm. Hep düştükçe, daha da umutlandım. Çok dinamik bir şekilde uyandığımı fark ettim. Artık uykudan yorgun şekilde kalkmıyorum ve kendimi çok iyi hissediyorum" diye konuştu.

"Şeker hasatlarını, bu hastalıktan kurtarmayı amaçlıyoruz"
Türkiye'de yaklaşık sekiz yıldır uygulanan ameliyat yöntemi ile şeker hastalarının yaşadığı zor süreçlerin sona erdiğini belirten Obezite ve Metebolik Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Can Karaca, "Yapmış olduğumuz metebolik cerrahi ameliyatı ile şeker hasatlarını, bu hastalıktan kurtarmayı amaçlıyoruz. Bu ameliyat 2010 yılından itibaren ülkemizde yapılmakta olan, dünyada da yaklaşık 40 yıldır yapılmaktadır. Bu ameliyat ile doğru hastayı seçerseniz yüzde 90 oranlarında başarı elde ediyorsunuz. Doğru hastadan kastımız da insülin deposu olan hastalardır. Doğru hastaları seçtiğiniz zaman, ameliyat sonucunda çok başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz" şeklinde konuştu.

"Türkiye için sağlık turizmi oluşturuyor"
Ameliyat yöntemi ile Türkiye'nin sağlık turizmine de katkı sağlandığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Karaca, "Dünyada obezite ve diyabet hastalıklarına harcanan para 2 milyar dolar civarında iken teröre de harcanan para 2 milyar dolar civarındadır. Bu hastalıkları ameliyat ile normal seviyeye getirdiğinizde hem ülke hem de ülke ekonomisine çok büyük katkılar oluyor. Ülkemiz bu konuda öncü bir konumda. Dünyada bu ameliyatın yapıldığı üç dört ülkeden birisi. Bu açıdan yapmış olduğumuz ameliyat Türkiye için sağlık turizmi oluşturuyor. Bizim şu anki hastamız da Amerika'dan geldi. Almanya'dan gelen hastalarımız da oluyor. Özellikle gurbetçi vatandaşlarımız büyük ilgi gösteriyor" ifadelerini kullandı.

"Mütevazi ölçülerde tatlı da yiyebiliyor hastalarımız"
Kullanılan cerrahi tedavi yöntemi ile 'şeker hastalığı tedavi edilmez' tezini de çürüttüğünü açıklayan Yrd. Doç. Dr. Karaca, "Halk arasında şeker hastaları diş çektirmekten dahi korkarlar. Çünkü şeker hastalarının yarası iyileşmez diye bilinir. Aslında kısmen doğrudur bu. Ama bu hastalarda ameliyat sonrasında hastaların şeker seviyesi normal seviyede ilerlediği için yaralarının iyileşmesinde herhangi bir sıkıntı olmuyor. Zaten biz de kapalı ortamda laparoskopik yöntemler ile yapıyoruz ameliyatlarımızı. Yaklaşık iki saat süren ameliyatların ardından hastalar kalkıp yürüyor, su içiyor. Ortalama beş gün hastanede yattıktan sonra taburcu ediyoruz hastalarımızı. Bir ay şeker seviyelerini kontrol ederken, bir ayın sonrasında şeker seviyelerini de ölçmeyi bırakıyorlar. Amacımız hastalarımızın şeker seviyelerini hiç ilaç kullanmadan normal seviyede tutmak. Hatta mütevazi ölçülerde tatlı da yiyebiliyor hastalarımız" dedi.