ASDER Konya Şube Başkanı Kanmaz: "28 Şubat unutulmasın"
Adaleti Savunanlar Derneği Konya Şube Başkanı Mehmet Kanmaz, şu anda ortalama 600 kişinin sadece fikrinden dolayı 28 Şubat 1997'den beri cezaevlerinde mahkum durumda yatmakta olduğunu...
Adaleti Savunanlar Derneği Konya Şube Başkanı Mehmet Kanmaz, şu anda ortalama 600 kişinin sadece fikrinden dolayı 28 Şubat 1997'den beri cezaevlerinde mahkum durumda yatmakta olduğunu belirterek, "Bizim beklentimiz bu insanlar yeniden yargılansın ve bunlar beraatlarıyla, haksızlıkları neyse hakları aranarak beraat etmesini istiyoruz" dedi.
28 Şubat post modern darbesi döneminde Türk Silahlı Kuvvetlerinde Ağrı'da şark görevinde Kıdemli Yüzbaşı rütbesiyle görev yapan ve Ağustos 1997'de Yüksek Askeri Şura kararıyla mesleğinden ihraç edilen ASDER Konya Şube Başkanı Kanmaz, 28 Şubat 1997 post modern darbesinin bu hafta 21. yılının yaşandığını hatırlatarak, "Bu darbe tabii ki daha önce yaşamış olduğumuz 1960, 1971 ve 1980 darbelerinden farklı bir darbe sürecidir. Çünkü toplumun bütün kesimlerine, bir şekilde sosyal hayatına yansıyan bir darbe ve biz bu noktada Adaleti Savunanlar Derneği olarak 1997'de 28 Şubat süreci içerisinde en çok zulme uğrayan, en çok haksızlığa uğrayan bir kesimiz. Sanki bir deyimle bizim üzerimizden tank geçti. Bu manada biz ortalama olarak bin 750 civarında subay ve astsubay o dönemde Yüksek Askeri Şura mağduru olarak işlerimizden olduk. Ailelerimiz çok büyük sıkıntılarla karşılaştı ve bu süreçten sonra da bu sıkıntılar devam etti. Yani bir günde bitmedi bu. Özellikle 8 bin 500 civarında da kararname mağduru dediğimiz subay ve astsubaylar maalesef Türk Silahlı Kuvvetlerinden, o çok sevdiğimiz meslekten ihraç edildi. Yani toplamda 10 bin civarında bu insanlar, yetişmiş insan, her yönüyle profesyonel insanlar o dönemde ihraç edildi" ifadelerini kullandı.
"28 Şubat'tan itibaren sadece fikrinden dolayı cezaevinde olan insanlar yeniden yargılansın"
28 Şubat sürecinin sadece silahlı kuvvetlerin askeri kesimiyle alakalı olmadığını kaydeden Kanmaz, "Tabii ki bu darbe süreci silahlı kuvvetlerin sadece askeri kesimiyle alakalı değil. Darbede, o dönemde beşli çete diye o dönemin DİSK'i, o dönemin Şoförler Konfederasyonu, o dönemin diğer iş adamları dernekleri farklı bir şekilde bu sürecin içerisine girdi. Yine bizim medyamızın bir kısmı o sürecin içerisine girdi. Maalesef yüksek yargıdaki bir kısım savcı ve hakimler yine o Batı Çalışma Grubu dediğimiz askeri cuntanın brifing dönemlerinde onların davetlerine icabet ettiler ve onlarla birlikte olduğunu gösterdiler. Ama biz özellikle 2000 yılından sonra örgütlendik Türkiye çapında ve bu haksızlığa karşı hiçbir zaman sinmedik, mücadele ettik ve elhamdülillah çok büyük kazanımlar elde ettik. Ama şu anda 28 Şubat süreci devam ediyor, sıkıntılar bitmedi. Şu anda ortalama olarak 600 civarında insan sadece fikrinden dolayı 28 Şubat 1997'den beri cezaevlerinde mahkum durumda yatmaktadırlar. Bizim beklentimiz bu insanlar yeniden yargılansın ve bunlar beraatlarıyla, haksızlıkları neyse hakları aranarak beraat etmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Bizim geçmişe dönük haklarımızı alamadık"
O dönemde başörtülü vatandaşların sıkıntılar yaşadığını dile getiren başkan Mehmet Kanmaz, "Yine o dönemde bizim başörtülü kardeşlerimiz vardı, okuyamadılar, okullarına gidemediler. Ve onlar da aynı şekilde üniversitelerini bitirdiler geçtiğimiz dönemlerde. Şu anda memuriyet hakkı elde edemediler. Onlar da yine mücadele ediyorlar, bizler de yine Adaleti Savunanlar Derneği olarak Mecliste sivil toplum örgütü olarak vekillerimizle istişare yapıyoruz. Bizim geçmişe dönük haklarımızı biz alamadık. Toplum zannediyor ki biz haklarımızı aldık. Alamadık ve mücadelemize devam ediyoruz. Bu devlet bizim devletimiz, silahlı kuvvetler bizim silahlı kuvvetlerimiz ve şu anda biliyorsunuz çok önemli bir süreçten geçiyoruz. 15 Temmuz'unda FETÖ darbesiyle karşı karşıya kaldı bu ordu ve 45 gün sonra Fırat Kalkanı Operasyonu yaptı başarıyla. 1,5 yıl sonra da yani 2 aydan beri de Zeytin Dalı Operasyonu yapıyor. Biz yine samimiyetimizi göstermek için sivil toplum örgütü olarak orada biz de göreve hazırız diyerek listemizi verdik dernek olarak. Yani ordumuz, devletimiz bizden görev bekliyorsa bir her an göreve hazırız. Çünkü Ortadoğu'da yeni bir cetvelle harita çizilmeye çalışılıyor. Ama biz inanıyoruz ki; Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu devletimiz ve bu ülkemiz tekrar Ortadoğu'da İslam coğrafyasında bizim kendi medeniyetimizi ortaya koyarak haksızlıklar ve zulme karşı mücadele edecek, ordumuz da en kısa sürede zafer elde edip orada barış ve huzurun gelmesini, terör örgütlerinin yok olmasını sağlayacaktır" dedi.
"28 Şubat unutulmasın"
Kanmaz, "Biz 28 Şubat unutulmasın diyoruz. O zamanın bir sözü vardı '28 Şubat bin yıl sürecek' diye biz diyoruz ki bin yıl sürmeyecek 28 Şubat'ı yapanlar bin yıl yatacaklar. Şu anda 28 Şubat duruşmaları devam ediyor Ankara'da, biz orada müdahiliz. Biz diyoruz ki gençlerimiz de aynı şekilde 28 Şubat'ta neler olmuş, kimler ne ızdıraplar çekmiş, kimler zulüm etmiş bunların bilinmesinde fayda var. Çünkü bizim hafızamız, maalesef unutkanız" diye konuştu.
28 Şubat post modern darbesi döneminde Türk Silahlı Kuvvetlerinde Ağrı'da şark görevinde Kıdemli Yüzbaşı rütbesiyle görev yapan ve Ağustos 1997'de Yüksek Askeri Şura kararıyla mesleğinden ihraç edilen ASDER Konya Şube Başkanı Kanmaz, 28 Şubat 1997 post modern darbesinin bu hafta 21. yılının yaşandığını hatırlatarak, "Bu darbe tabii ki daha önce yaşamış olduğumuz 1960, 1971 ve 1980 darbelerinden farklı bir darbe sürecidir. Çünkü toplumun bütün kesimlerine, bir şekilde sosyal hayatına yansıyan bir darbe ve biz bu noktada Adaleti Savunanlar Derneği olarak 1997'de 28 Şubat süreci içerisinde en çok zulme uğrayan, en çok haksızlığa uğrayan bir kesimiz. Sanki bir deyimle bizim üzerimizden tank geçti. Bu manada biz ortalama olarak bin 750 civarında subay ve astsubay o dönemde Yüksek Askeri Şura mağduru olarak işlerimizden olduk. Ailelerimiz çok büyük sıkıntılarla karşılaştı ve bu süreçten sonra da bu sıkıntılar devam etti. Yani bir günde bitmedi bu. Özellikle 8 bin 500 civarında da kararname mağduru dediğimiz subay ve astsubaylar maalesef Türk Silahlı Kuvvetlerinden, o çok sevdiğimiz meslekten ihraç edildi. Yani toplamda 10 bin civarında bu insanlar, yetişmiş insan, her yönüyle profesyonel insanlar o dönemde ihraç edildi" ifadelerini kullandı.
"28 Şubat'tan itibaren sadece fikrinden dolayı cezaevinde olan insanlar yeniden yargılansın"
28 Şubat sürecinin sadece silahlı kuvvetlerin askeri kesimiyle alakalı olmadığını kaydeden Kanmaz, "Tabii ki bu darbe süreci silahlı kuvvetlerin sadece askeri kesimiyle alakalı değil. Darbede, o dönemde beşli çete diye o dönemin DİSK'i, o dönemin Şoförler Konfederasyonu, o dönemin diğer iş adamları dernekleri farklı bir şekilde bu sürecin içerisine girdi. Yine bizim medyamızın bir kısmı o sürecin içerisine girdi. Maalesef yüksek yargıdaki bir kısım savcı ve hakimler yine o Batı Çalışma Grubu dediğimiz askeri cuntanın brifing dönemlerinde onların davetlerine icabet ettiler ve onlarla birlikte olduğunu gösterdiler. Ama biz özellikle 2000 yılından sonra örgütlendik Türkiye çapında ve bu haksızlığa karşı hiçbir zaman sinmedik, mücadele ettik ve elhamdülillah çok büyük kazanımlar elde ettik. Ama şu anda 28 Şubat süreci devam ediyor, sıkıntılar bitmedi. Şu anda ortalama olarak 600 civarında insan sadece fikrinden dolayı 28 Şubat 1997'den beri cezaevlerinde mahkum durumda yatmaktadırlar. Bizim beklentimiz bu insanlar yeniden yargılansın ve bunlar beraatlarıyla, haksızlıkları neyse hakları aranarak beraat etmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Bizim geçmişe dönük haklarımızı alamadık"
O dönemde başörtülü vatandaşların sıkıntılar yaşadığını dile getiren başkan Mehmet Kanmaz, "Yine o dönemde bizim başörtülü kardeşlerimiz vardı, okuyamadılar, okullarına gidemediler. Ve onlar da aynı şekilde üniversitelerini bitirdiler geçtiğimiz dönemlerde. Şu anda memuriyet hakkı elde edemediler. Onlar da yine mücadele ediyorlar, bizler de yine Adaleti Savunanlar Derneği olarak Mecliste sivil toplum örgütü olarak vekillerimizle istişare yapıyoruz. Bizim geçmişe dönük haklarımızı biz alamadık. Toplum zannediyor ki biz haklarımızı aldık. Alamadık ve mücadelemize devam ediyoruz. Bu devlet bizim devletimiz, silahlı kuvvetler bizim silahlı kuvvetlerimiz ve şu anda biliyorsunuz çok önemli bir süreçten geçiyoruz. 15 Temmuz'unda FETÖ darbesiyle karşı karşıya kaldı bu ordu ve 45 gün sonra Fırat Kalkanı Operasyonu yaptı başarıyla. 1,5 yıl sonra da yani 2 aydan beri de Zeytin Dalı Operasyonu yapıyor. Biz yine samimiyetimizi göstermek için sivil toplum örgütü olarak orada biz de göreve hazırız diyerek listemizi verdik dernek olarak. Yani ordumuz, devletimiz bizden görev bekliyorsa bir her an göreve hazırız. Çünkü Ortadoğu'da yeni bir cetvelle harita çizilmeye çalışılıyor. Ama biz inanıyoruz ki; Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu devletimiz ve bu ülkemiz tekrar Ortadoğu'da İslam coğrafyasında bizim kendi medeniyetimizi ortaya koyarak haksızlıklar ve zulme karşı mücadele edecek, ordumuz da en kısa sürede zafer elde edip orada barış ve huzurun gelmesini, terör örgütlerinin yok olmasını sağlayacaktır" dedi.
"28 Şubat unutulmasın"
Kanmaz, "Biz 28 Şubat unutulmasın diyoruz. O zamanın bir sözü vardı '28 Şubat bin yıl sürecek' diye biz diyoruz ki bin yıl sürmeyecek 28 Şubat'ı yapanlar bin yıl yatacaklar. Şu anda 28 Şubat duruşmaları devam ediyor Ankara'da, biz orada müdahiliz. Biz diyoruz ki gençlerimiz de aynı şekilde 28 Şubat'ta neler olmuş, kimler ne ızdıraplar çekmiş, kimler zulüm etmiş bunların bilinmesinde fayda var. Çünkü bizim hafızamız, maalesef unutkanız" diye konuştu.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.