Bebek ve çocuk beslenmesinde bunlara dikkat!
Eskişehir Özel Ümit Vişnelik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Naim Ay, çocuklarda iştahsızlık konusunda açıklamalarda bulundu.İştahı, yiyeceğe karşı olan...
Eskişehir Özel Ümit Vişnelik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Naim Ay, çocuklarda iştahsızlık konusunda açıklamalarda bulundu.
İştahı, yiyeceğe karşı olan istek olarak nitelendiren Ay, bunun eksikliğinin 'iştahsızlık' olarak tanımlandığını belirtti. Ailelerin çocuklarının iştahsız olmasından yakındığını söyleyen Ay, "Anneler çocuklarının hep iştahsız olduğunu söyler. Çocuk, ailenin istediği kadar yemiyorsa buna iştahsız denebiliyor. Biz çocuğun boyuna, kilosuna, baş çapına, büyüme eğrilerine bakıyoruz. Onlarda ciddi bir sorun yoksa iştahsızlığı bir nebze önemsemeyebiliriz. Ama ölçümlerde bir sorun varsa iştahsızlık önemsenmeli, araştırılmalı. Çocuk kilo almıyorsa sorun vardır ama boy da etkilendiyse iş daha ciddidir. Aileler çocuğun gelişimi iyi olduğu halde, iştahsız olduğunu ifade ederek sorun olmasa da bizden iştah açıcı ilaç istiyorlar. Anneyi ikna etmemiz gerekiyor. Çocuğun gelişimi iyidir, bir hastalık bulgusu yoktur diyoruz. Çocuğun yaşına uygun beslenmesine yardımcı olmamız gerekiyor. Hastanın öyküsünü, doğum geçmişini, yeme listesini öğrenip, kan tahlili, idrar tahlili, ultrason gibi tetkiklerle araştırıp bir sebep varsa ona göre tedavi ediyoruz" dedi.
"İştahsızlık 4 ay ile 2 yaş arasında fazla"
Yenidoğan dönemindeki iştahsızlıkları ve kilo alamamayı daha çok önemsediklerini söyleyen Ay, konuşmasının devamında şunları söyledi; "İştahsızlığın altında organik bir hastalık olmayabiliyor. İlk 6 ayda özellikle iştahsızlık varsa çocukta idrar yolu enfeksiyonu, kansızlık, doğumdan gelen sorunlar, karaciğer veya kalple ilgili sorunlar, enfeksiyon hastalıklarına neden olabiliyor. Bunu araştırmak çocuk doktorunun görevi. Özellikle demir eksikliği anemisi her yaşta iştahsızlığın en önemli nedenlerinden birisidir. İştahsız çocuklarla ilgili en çok şikayeti 4 ay ile 2 yaş arasında görüyoruz. 1-2 yaş arasındaki iştahsızlığın sebebi anne ile çatışma, aileyi kullanma gibi psikolojik nedenlere de bağlı olabiliyor. Anne sütü çok iyiyse ek gıda için 6. ay beklenmeli. Ama anne sütü yeterli değilse 5'inci aylara doğru ek gıdaya başlanmalı. 4'üncü aydan önce kesinlikle ek gıda verilmemeli. Anne sütü yetmiyorsa formül mamalar verilmeli. Ek gıdaya başlamak için 6'ncı ay geçirilmemeli. Anne sütü çok iyi de olsa en geç 6'ncı ayda ek gıdaya başlanmalı.Çünkü sonrasında çiğneme sorunları yaşanıyor. Ek gıdaya geçince yiyecekler önce bulamaç, sıvı kıvamda verilmeli, 6 aydan itibaren sofraya oturmalı. 9-12 ayda pütürlü yemeye başlamalı, 1 yaşından sonra düşe kalka ortalığı batırarak kendi yemeye başlamalı."
6'ncı aydan sonra bebeğin nasıl ek gıdaya alıştırılması gerektiği hakkında önerilerde bulunan Naim Ay, "6'ncı aydan sonra evde mayalanmış yoğurt, meyve suyu, meyve püresi, pekmez, sütlü muhallebi, yumurta sarısı, pastörize tuzsuz peynir, çorba verilmeli. 1 yaşına kadar bal ve tuz önermiyoruz. Çocuğa haftada bir kere yeni bir yiyecek verilecek. Bu hafta yoğurda alıştırıp, bir dahaki hafta yumurta sarısına, haftaya çorbaya alıştırılmalı. Ağız tadı iyice oturtulmalı. Çorbalara 2-3 kere çekilmiş kırmızı et konulması lazım. Kemik suyu kıymanın yerini tutmaz. Kıymada protein, demir yüksek düzeyde vardır. Onbeş günden sonra D vitamini, dördüncü aydan sonra demir desteği gerekiyor" diye konuştu.
"6 aya kadar bebeklere su verilmemelidir"
6 aya kadar bebeklere su verilmemesi gerektiğine ise dikkat çeken Ay, konuyla ilgili şunları söyledi; "Havalar çok sıcak, aşırı terliyor, sıvı kaybı oluyor ise o dönemde kaynatılmış soğutulmuş su verilebilir. Hijyene uyulmalı. Süt konusu da sıkıntılı. Çoğu ülke bir yaşından önce sütü yasaklıyor. 6. aydan sonra çorbalarda, muhallebilerde süt kullanılabileceği söyleniyor" dedi. Bu arada inek sütü ile keçi sütü arasında fark yok. Süt allerji yapıyor, kansızlık yapıyor. Allerjisi yoksa kullanılabilir.
BLW beslenme yönteminden de söz eden Ay, "BLW yönteminde bir sebze haşlanıyor ya da buharda pişiriliyor, çocuğun önüne konuyor 2-3 gün sadece onu yiyor. 2-3 gün bir tadım ve kendi kendine yemeği öğrenme dönemi. Meraklı annelere yapabilirsiniz diyorum. Ama uygulaması çok zor. Blender bebek dediğimiz bir grup var. 'Çocuğum yesin de nasıl yerse yesin' diyen bir anne grubu bu. Her şeyi blenderden geçirip çocuğu pütürlü gıdalara, kaşığa- bardağa alıştırmayıp 3 yaşına kadar mama bulamaç gibi şeyler verilen çocuklar var. Kaşığa bardağa alıştırılmıyor. Altıncı aydan sonra çocuk ağız büyüklüğüne uygun kaşıkla beslenmeli. Annenin 9-10 aydan itibaren pütürlü gıdalara başlatması lazım. Çocuk kendi eliyle kaşığı bardağı tutmalı. Bulamaç türü yiyecekleri 9'uncu ayda bırakmamız lazım. Taneli çiğneyebileceği şeyler verilmeli. Solunum yoluna kaçabilecek parçalı sert gıdalara dikkat edilmeli."
"Seçici çocuklar var"
Seçici çocukların da olduğunu dile getiren Uzman Dr. Naim Ay, "Bunlar yemek seçen çocuklar. 6 aylık çocuklarda yüzde 20 oranında seçicilik varken, 2 yaşına gelince bu oran yüzde 50 oluyor. Seçimlerine saygı duyulması gerekiyor. Baskı uygulamamak gerek. Ailede seçici varsa çocuğa belli etmemeli. Özellikle sebzeler ara ara açken tekrar sabırla denenmeli. Bir diğer grupta yavaş çiğneyenler var. Bunlarda da sabır göstermek gerekiyor. Ama saatlerce tabakla çocuğun peşinde koşulmaması lazım. Yemek saati 20 dakikayı geçmemeli. Bir de hızlı doyanlar var. Birkaç lokmada doyan çocuklar. Onların da öğün sayısını arttırmak gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Beslenmelerde hatalara dikkat etmeliyiz"
Çocukların beslenmesinde yapılan hatalardan söz eden Ay, şunları söyledi: "Çocuğa gece süt veriyorsanız, gündüz meyve suyu içiyorsa, eline bisküvi, çikolata veriyorsanız o çocuk acıkmaz. Kesinlikle çocuk açlık dönemi geçirmeli. Yemek saati belli olmalı. Çocuklarınızın acıkmasına fırsat verilmeli. Günde 10 öğün değil artık 4 öğün yemeli. Kesinlikle sofraya beraber oturulacak. TV, tablet oynarken yemeyecek. İlgisini çekecek bir şey olmayacak. Çocuk sebzeye, meyveye alıştırılmalı. Çocuğun tabağı büyük olmamalı. Tepeleme doldurulmamalı. Tabağı süslenmeli. Ödül ve ceza yok. Yersen şunu yaparım' demeyeceksiniz. Yemezse de ceza verilmemeli, yemeği zevk haline getirmek gerekiyor. Acıkmadan yemesi için ısrar etmek, ara öğünler verip açlığını bastırmak, peşinde tabakla dolaşmak iştahsızlık sebepleri. Aileler yeme konusunu abartıyorlar. Biraz sakin ve sabırlı olmaları gerekiyor. Boyu kilosu iyi, gelişimi iyi çok sık hasta olmuyorsa çocuğu zorlamamak gerekiyor."
3N+1N kuralından söz eden Ay, "3N yani nerede, ne zaman, ne yeneceğine aile karar versin. 1N yani ne kadar yiyeceğine çocuk kendi karar versin. Çocuğa saygılı olmak gerekiyor" dedi. Toplumda ve dünyada obezite yaygınlığı olduğuna da dikkat çeken Ay, "Yemeği de abartmamak gerekiyor. Yeterli- dengeli olmalı." ifadelerini kullandı.
İştahı, yiyeceğe karşı olan istek olarak nitelendiren Ay, bunun eksikliğinin 'iştahsızlık' olarak tanımlandığını belirtti. Ailelerin çocuklarının iştahsız olmasından yakındığını söyleyen Ay, "Anneler çocuklarının hep iştahsız olduğunu söyler. Çocuk, ailenin istediği kadar yemiyorsa buna iştahsız denebiliyor. Biz çocuğun boyuna, kilosuna, baş çapına, büyüme eğrilerine bakıyoruz. Onlarda ciddi bir sorun yoksa iştahsızlığı bir nebze önemsemeyebiliriz. Ama ölçümlerde bir sorun varsa iştahsızlık önemsenmeli, araştırılmalı. Çocuk kilo almıyorsa sorun vardır ama boy da etkilendiyse iş daha ciddidir. Aileler çocuğun gelişimi iyi olduğu halde, iştahsız olduğunu ifade ederek sorun olmasa da bizden iştah açıcı ilaç istiyorlar. Anneyi ikna etmemiz gerekiyor. Çocuğun gelişimi iyidir, bir hastalık bulgusu yoktur diyoruz. Çocuğun yaşına uygun beslenmesine yardımcı olmamız gerekiyor. Hastanın öyküsünü, doğum geçmişini, yeme listesini öğrenip, kan tahlili, idrar tahlili, ultrason gibi tetkiklerle araştırıp bir sebep varsa ona göre tedavi ediyoruz" dedi.
"İştahsızlık 4 ay ile 2 yaş arasında fazla"
Yenidoğan dönemindeki iştahsızlıkları ve kilo alamamayı daha çok önemsediklerini söyleyen Ay, konuşmasının devamında şunları söyledi; "İştahsızlığın altında organik bir hastalık olmayabiliyor. İlk 6 ayda özellikle iştahsızlık varsa çocukta idrar yolu enfeksiyonu, kansızlık, doğumdan gelen sorunlar, karaciğer veya kalple ilgili sorunlar, enfeksiyon hastalıklarına neden olabiliyor. Bunu araştırmak çocuk doktorunun görevi. Özellikle demir eksikliği anemisi her yaşta iştahsızlığın en önemli nedenlerinden birisidir. İştahsız çocuklarla ilgili en çok şikayeti 4 ay ile 2 yaş arasında görüyoruz. 1-2 yaş arasındaki iştahsızlığın sebebi anne ile çatışma, aileyi kullanma gibi psikolojik nedenlere de bağlı olabiliyor. Anne sütü çok iyiyse ek gıda için 6. ay beklenmeli. Ama anne sütü yeterli değilse 5'inci aylara doğru ek gıdaya başlanmalı. 4'üncü aydan önce kesinlikle ek gıda verilmemeli. Anne sütü yetmiyorsa formül mamalar verilmeli. Ek gıdaya başlamak için 6'ncı ay geçirilmemeli. Anne sütü çok iyi de olsa en geç 6'ncı ayda ek gıdaya başlanmalı.Çünkü sonrasında çiğneme sorunları yaşanıyor. Ek gıdaya geçince yiyecekler önce bulamaç, sıvı kıvamda verilmeli, 6 aydan itibaren sofraya oturmalı. 9-12 ayda pütürlü yemeye başlamalı, 1 yaşından sonra düşe kalka ortalığı batırarak kendi yemeye başlamalı."
6'ncı aydan sonra bebeğin nasıl ek gıdaya alıştırılması gerektiği hakkında önerilerde bulunan Naim Ay, "6'ncı aydan sonra evde mayalanmış yoğurt, meyve suyu, meyve püresi, pekmez, sütlü muhallebi, yumurta sarısı, pastörize tuzsuz peynir, çorba verilmeli. 1 yaşına kadar bal ve tuz önermiyoruz. Çocuğa haftada bir kere yeni bir yiyecek verilecek. Bu hafta yoğurda alıştırıp, bir dahaki hafta yumurta sarısına, haftaya çorbaya alıştırılmalı. Ağız tadı iyice oturtulmalı. Çorbalara 2-3 kere çekilmiş kırmızı et konulması lazım. Kemik suyu kıymanın yerini tutmaz. Kıymada protein, demir yüksek düzeyde vardır. Onbeş günden sonra D vitamini, dördüncü aydan sonra demir desteği gerekiyor" diye konuştu.
"6 aya kadar bebeklere su verilmemelidir"
6 aya kadar bebeklere su verilmemesi gerektiğine ise dikkat çeken Ay, konuyla ilgili şunları söyledi; "Havalar çok sıcak, aşırı terliyor, sıvı kaybı oluyor ise o dönemde kaynatılmış soğutulmuş su verilebilir. Hijyene uyulmalı. Süt konusu da sıkıntılı. Çoğu ülke bir yaşından önce sütü yasaklıyor. 6. aydan sonra çorbalarda, muhallebilerde süt kullanılabileceği söyleniyor" dedi. Bu arada inek sütü ile keçi sütü arasında fark yok. Süt allerji yapıyor, kansızlık yapıyor. Allerjisi yoksa kullanılabilir.
BLW beslenme yönteminden de söz eden Ay, "BLW yönteminde bir sebze haşlanıyor ya da buharda pişiriliyor, çocuğun önüne konuyor 2-3 gün sadece onu yiyor. 2-3 gün bir tadım ve kendi kendine yemeği öğrenme dönemi. Meraklı annelere yapabilirsiniz diyorum. Ama uygulaması çok zor. Blender bebek dediğimiz bir grup var. 'Çocuğum yesin de nasıl yerse yesin' diyen bir anne grubu bu. Her şeyi blenderden geçirip çocuğu pütürlü gıdalara, kaşığa- bardağa alıştırmayıp 3 yaşına kadar mama bulamaç gibi şeyler verilen çocuklar var. Kaşığa bardağa alıştırılmıyor. Altıncı aydan sonra çocuk ağız büyüklüğüne uygun kaşıkla beslenmeli. Annenin 9-10 aydan itibaren pütürlü gıdalara başlatması lazım. Çocuk kendi eliyle kaşığı bardağı tutmalı. Bulamaç türü yiyecekleri 9'uncu ayda bırakmamız lazım. Taneli çiğneyebileceği şeyler verilmeli. Solunum yoluna kaçabilecek parçalı sert gıdalara dikkat edilmeli."
"Seçici çocuklar var"
Seçici çocukların da olduğunu dile getiren Uzman Dr. Naim Ay, "Bunlar yemek seçen çocuklar. 6 aylık çocuklarda yüzde 20 oranında seçicilik varken, 2 yaşına gelince bu oran yüzde 50 oluyor. Seçimlerine saygı duyulması gerekiyor. Baskı uygulamamak gerek. Ailede seçici varsa çocuğa belli etmemeli. Özellikle sebzeler ara ara açken tekrar sabırla denenmeli. Bir diğer grupta yavaş çiğneyenler var. Bunlarda da sabır göstermek gerekiyor. Ama saatlerce tabakla çocuğun peşinde koşulmaması lazım. Yemek saati 20 dakikayı geçmemeli. Bir de hızlı doyanlar var. Birkaç lokmada doyan çocuklar. Onların da öğün sayısını arttırmak gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Beslenmelerde hatalara dikkat etmeliyiz"
Çocukların beslenmesinde yapılan hatalardan söz eden Ay, şunları söyledi: "Çocuğa gece süt veriyorsanız, gündüz meyve suyu içiyorsa, eline bisküvi, çikolata veriyorsanız o çocuk acıkmaz. Kesinlikle çocuk açlık dönemi geçirmeli. Yemek saati belli olmalı. Çocuklarınızın acıkmasına fırsat verilmeli. Günde 10 öğün değil artık 4 öğün yemeli. Kesinlikle sofraya beraber oturulacak. TV, tablet oynarken yemeyecek. İlgisini çekecek bir şey olmayacak. Çocuk sebzeye, meyveye alıştırılmalı. Çocuğun tabağı büyük olmamalı. Tepeleme doldurulmamalı. Tabağı süslenmeli. Ödül ve ceza yok. Yersen şunu yaparım' demeyeceksiniz. Yemezse de ceza verilmemeli, yemeği zevk haline getirmek gerekiyor. Acıkmadan yemesi için ısrar etmek, ara öğünler verip açlığını bastırmak, peşinde tabakla dolaşmak iştahsızlık sebepleri. Aileler yeme konusunu abartıyorlar. Biraz sakin ve sabırlı olmaları gerekiyor. Boyu kilosu iyi, gelişimi iyi çok sık hasta olmuyorsa çocuğu zorlamamak gerekiyor."
3N+1N kuralından söz eden Ay, "3N yani nerede, ne zaman, ne yeneceğine aile karar versin. 1N yani ne kadar yiyeceğine çocuk kendi karar versin. Çocuğa saygılı olmak gerekiyor" dedi. Toplumda ve dünyada obezite yaygınlığı olduğuna da dikkat çeken Ay, "Yemeği de abartmamak gerekiyor. Yeterli- dengeli olmalı." ifadelerini kullandı.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.