Bu yaşlarda çocuklara baskıcı olmayın

Psikolog Zeynep Yeşilkaya, ailelerin 2, 3, 4 ve 6'lı yaş gruplarında olan çocuklara baskıcı davranılmaması gerektiğini, 3 yaş grubundaki çocukların cinsel kimlik dönemine girdiğini için kız çocuklarının anneyi, erkek çocukların ise babayı örnek aldığını söyledi.

Bu yaş grubu çocuklarda her türlü davranışların bulanabileceğini kaydeden Yeşilkaya, çocuklarda bu dönemlerde rekabet duygusu, kı
skançlık, saç kesmeler, tırnak yemeler gibi davranışların ortaya çıktığını belirtti.
Çocuklarda ortaya çıkan olumsuz davranışların aile fertleri tarafından nasıl önlenebileceği konusunda hatırlatmalar yapan Yeşilkaya şunları anlattı; "2,3,4 ve 6'lı yaşlardaki çocuklarda bir takım davranış bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu davranış bozuklukların sebebi ise rekabet duygusu, kıskançlık, saç kesme, tırnak yeme gibi alışkanlıklar istenmese de ortaya çıkıyor. Böyle durumlarda özellikle tırnak yeme de çocuğun tırnak yediğini hissettirmemek gerek. Sürekli çocuğa elini ağzından çek tırnaklarını yeme gibi uyarılarda bulunmamak gerek. Bizler çocuklara baskıcı olduğumuzda çocuk öfkesini karşı tarafa aktarabiliyor. Yapma dediğimiz bir şeyde çocuk tırnaklarını yemeye devam ediyor. Aslında çocuğun tırnakları hangi durumlarda yediğini gözlemlemek gerekiyor. Tırnak yiyen çocuğun eline su, süt, meyve yani oral ihtiyacını giderecek yiyecek verilmeli ve otomatik olarak çocuklar tırnak yeme alışkanlığından zamanla vazgeçecektir" dedi.

Özelikle bu dönemlerde kekemeliklerle çok fazla karşılaştıklarını bildiren Psikolog Yeşilkaya, çocukların konuşma ile düşünce hızının aynı seviyede olmadığını ve bu yüzden çocukların anlatmak istediklerini dile dökemediği ve hızlı konuşamadığı için sıkıntıların meydana geldiğini ancak burada çocuklara sakin olması gerektiği söylenerek ailenin rahat ve kaygısız bir şekilde çocuğu dinlenmesi gerektiğini böylelikle yaklaşık 1 ve 2 hafta içerisinde kekemelik durumlarının geçeceğini bildirdi.
Teknolojik konularda çocukların bilgisayar başında çok fazla vakit geçirmemeleri gerektiğini bu hususta ailelerin sınır koyabilmeleri gerektiğini aktaran Yeşilkaya, şunları söyledi; "Teknolojik gelişimlerden dolayı bu ikircikli duyguyu yaşıyoruz. İstiyoruz ki çocuklarımız bir yandan bunu öğrensin geri kalamasın bir yanımız istiyor ki çocuk bilgisayar başındayken kaygılı duruma düşebiliyoruz. Tabi ki de bunun dengesini sağlamak gerekiyor. Çocuk ilköğretim çağına başladıktan sonra ödevlerini yâda arkadaşlarıyla kuracağı iletişimi internet aracılığı ile sağlayabiliyor. Bu yaş öncesinde çok fazla lazım değil ama 6 ve 7'li yaştan sonra ara ara ihtiyaç duyabiliyoruz buna böyle bir gerçek var. Teknolojiyi tamamıyla onlardan uzak tutamayız. Böyle durumlarda istiyoruz ki sınır konulabilsin saat belirlenebilsin yarım saat bir saatten fazla çocuklar internetin başında çok fazla durmasınlar"