Göz çevresi sorunlarına dikkat
Yüzün en dikkat çekici yeri olan gözlerin yaşlanmanın en çabuk başladığı bölgelerin başında olduğunu belirten Op.Dr. Hakan Yüzer, göz çevresi sorunlarına dikkat edilmesi konusunda...
Yüzün en dikkat çekici yeri olan gözlerin yaşlanmanın en çabuk başladığı bölgelerin başında olduğunu belirten Op.Dr. Hakan Yüzer, göz çevresi sorunlarına dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Yüzer, "Göz çevresindeki sorunlar kişiye yaşlı, yorgun ve sinirli bir görünüm verebiliyor. Yaşlanma moleküler değişimlerin sonucu meydana gelir. Bu moleküler değişikliklere yol açan birçok çevresel faktör vardır. Ağız yoluyla veya hava yoluyla alınan maddelerin metabolitleri ve hormon düzeyleri deri yaşlanmasını direk etkilemektedir. Ultraviyole, hava kirliliği, enfeksiyonlar, sigara içmek ve bazı hormonal faktörler yaşlanma sürecini hızlandıran en önemli faktörlerdir. Yaşlanma sürecinin en büyük göstergesi de gözler de başlar" dedi.
"Alt göz kapağı sorunları ise en sık torbalanma şeklinde karşımıza gelmekte"
Narin bir yapıya sahip olan göz çevresinin en hızlı yaşlanan bölge olduğunu ifade eden Op.Dr. Yüzer, "Bu nedenle göz çevresi görüntüsü bazen insanı olduğu yaştan daha fazla gösterebilmektedir. Üst göz kapağı 30 yaşın üzerinde sarkmaya başlar ve 40 lı yaşlarda sarkma tamamen netleşir. Bazı kişilerde sarkma o kadar fazladır ki görüş alanını kapatabilmektedir. Bu nedenle yorgun hissetme, baş ağrısı gibi semptomlar görülebilmektedir. Alt göz kapağı sorunları ise en sık torbalanma şeklinde karşımıza gelmektedir. Göz küresi alt kısmında bulunan yağ yastıkçıkları kendilerini tutan bağ dokusunun gevşemesi nedeni ile dışa doğru fıtıklaşır, bu görüntü halk arasında torbalanma olarak adlandırılır. Göz ve çevresi ile ilgili sorunlar bununla bitmez, göz çevresi etrafında çok sayıda kas bulunduğundan dinamik kırışıklık denilen mimik kırışıklıkları erken yaşta oluşmaya başlar. Bu kırışıkların adı kaz ayağıdır. Gözlerimizin dış köşelerinde oluşan kırışıklıklara kaz ayağı ismi verilmiştir. Genelde mimiklerimizi kullanırken, gülerken, kaş çatarken, kısaca çoğu yüz ifadesinde kendini çok rahat belli eden ince uzun çizgilerdir. Göz çevresi sorunları arasında, hem erkeklerde hem de kadınlarda sık görülen ortak bir yakınlık olan göz halkaları vardır bunlar gözaltında koyu bir renk olarak kendini belli eder. Yine de buna neden olabilecek birçok faktör vardır. Bu faktörler arasında genetik nedenler, güneş ışınları, düzensiz uyku, düzensiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, alerjiler ve bazı sistemik hastalıklar yer almaktadır" diye konuştu.
Ancak göz çevresindeki bunlar gibi bir çok soruna çözümün artık mevcut olduğunu kaydeden Op.Dr. Yüzer, "Hem de ağrısız ve acısız. Plexr göz kapağı estetiği göz kapaklarınızda ki estetik kaygı yaratan bütün sorunları ortadan en kısa sürede ortadan kaldırıyor. Ayrıca ameliyata gerek duymadan, ağrı ve sızı olmadan uygulama gerçekleşiyor. Cilt yüzeyine etki ederek hızlı bir şekilde yenileme sağlayan bu yöntem ile başta alt ve üst göz kapağı kırışıklıkları, göz kapağı düşüklüğünde yani kısacası tüm göz çevresi sorunlarına ameliyata gerek olmadan tüm sorunlardan plexr ile kurtulmak ve cildi gençleştirmek mümkün oluyor. Çoğunlukla tek bir seanslık uygulama ile istenilen sonuçlara ulaşılmasına katkıda bulunmaktadır, nadiren tekrarı gerekmektedir" diye konuştu.
Kişileri gündelik hayattan alıkoymadan gerçekleşen yeni nesil bir uygulama olan Plexr Plazmanın (Lazer teknolojisi) iğne kullanılmadan göz bölgesi için özel olarak geliştirilmiş uyuşturucu jel kullanılarak uygulanan acı hissettirmeyen bir yöntem olduğunu vurgulayan Op.Dr. Yüzer, "Plexr Plazma sayesinde 30 dakikada göz kapağı sorunları ortadan kalkıyor. Plexr Plazma Üst-alt göz kapağı kırışıklıkları, göz çevresi ve kaz ayakları kırışıklıklarında uygulandığı gibi ciltle ilgili bir çok sorunun giderilmesinde uygulanabiliyor" şeklinde konuştu.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Yüzer, "Göz çevresindeki sorunlar kişiye yaşlı, yorgun ve sinirli bir görünüm verebiliyor. Yaşlanma moleküler değişimlerin sonucu meydana gelir. Bu moleküler değişikliklere yol açan birçok çevresel faktör vardır. Ağız yoluyla veya hava yoluyla alınan maddelerin metabolitleri ve hormon düzeyleri deri yaşlanmasını direk etkilemektedir. Ultraviyole, hava kirliliği, enfeksiyonlar, sigara içmek ve bazı hormonal faktörler yaşlanma sürecini hızlandıran en önemli faktörlerdir. Yaşlanma sürecinin en büyük göstergesi de gözler de başlar" dedi.
"Alt göz kapağı sorunları ise en sık torbalanma şeklinde karşımıza gelmekte"
Narin bir yapıya sahip olan göz çevresinin en hızlı yaşlanan bölge olduğunu ifade eden Op.Dr. Yüzer, "Bu nedenle göz çevresi görüntüsü bazen insanı olduğu yaştan daha fazla gösterebilmektedir. Üst göz kapağı 30 yaşın üzerinde sarkmaya başlar ve 40 lı yaşlarda sarkma tamamen netleşir. Bazı kişilerde sarkma o kadar fazladır ki görüş alanını kapatabilmektedir. Bu nedenle yorgun hissetme, baş ağrısı gibi semptomlar görülebilmektedir. Alt göz kapağı sorunları ise en sık torbalanma şeklinde karşımıza gelmektedir. Göz küresi alt kısmında bulunan yağ yastıkçıkları kendilerini tutan bağ dokusunun gevşemesi nedeni ile dışa doğru fıtıklaşır, bu görüntü halk arasında torbalanma olarak adlandırılır. Göz ve çevresi ile ilgili sorunlar bununla bitmez, göz çevresi etrafında çok sayıda kas bulunduğundan dinamik kırışıklık denilen mimik kırışıklıkları erken yaşta oluşmaya başlar. Bu kırışıkların adı kaz ayağıdır. Gözlerimizin dış köşelerinde oluşan kırışıklıklara kaz ayağı ismi verilmiştir. Genelde mimiklerimizi kullanırken, gülerken, kaş çatarken, kısaca çoğu yüz ifadesinde kendini çok rahat belli eden ince uzun çizgilerdir. Göz çevresi sorunları arasında, hem erkeklerde hem de kadınlarda sık görülen ortak bir yakınlık olan göz halkaları vardır bunlar gözaltında koyu bir renk olarak kendini belli eder. Yine de buna neden olabilecek birçok faktör vardır. Bu faktörler arasında genetik nedenler, güneş ışınları, düzensiz uyku, düzensiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, alerjiler ve bazı sistemik hastalıklar yer almaktadır" diye konuştu.
Ancak göz çevresindeki bunlar gibi bir çok soruna çözümün artık mevcut olduğunu kaydeden Op.Dr. Yüzer, "Hem de ağrısız ve acısız. Plexr göz kapağı estetiği göz kapaklarınızda ki estetik kaygı yaratan bütün sorunları ortadan en kısa sürede ortadan kaldırıyor. Ayrıca ameliyata gerek duymadan, ağrı ve sızı olmadan uygulama gerçekleşiyor. Cilt yüzeyine etki ederek hızlı bir şekilde yenileme sağlayan bu yöntem ile başta alt ve üst göz kapağı kırışıklıkları, göz kapağı düşüklüğünde yani kısacası tüm göz çevresi sorunlarına ameliyata gerek olmadan tüm sorunlardan plexr ile kurtulmak ve cildi gençleştirmek mümkün oluyor. Çoğunlukla tek bir seanslık uygulama ile istenilen sonuçlara ulaşılmasına katkıda bulunmaktadır, nadiren tekrarı gerekmektedir" diye konuştu.
Kişileri gündelik hayattan alıkoymadan gerçekleşen yeni nesil bir uygulama olan Plexr Plazmanın (Lazer teknolojisi) iğne kullanılmadan göz bölgesi için özel olarak geliştirilmiş uyuşturucu jel kullanılarak uygulanan acı hissettirmeyen bir yöntem olduğunu vurgulayan Op.Dr. Yüzer, "Plexr Plazma sayesinde 30 dakikada göz kapağı sorunları ortadan kalkıyor. Plexr Plazma Üst-alt göz kapağı kırışıklıkları, göz çevresi ve kaz ayakları kırışıklıklarında uygulandığı gibi ciltle ilgili bir çok sorunun giderilmesinde uygulanabiliyor" şeklinde konuştu.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.