Ziya Doğan: "TFF ve MHK kimsenin hakkını kimseye yedirmesin"

Gümüşhanespor Teknik Direktörü Ziya Doğan, Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu'nun duyarlı olarak, kimsenin hakkını kimseye yedirmemesi gerektiğini söyledi.
TFF 2.Lig Play-Off yarı finalde Sakaryaspor'u konuk edecek olan Gümüşhanespor'da teknik direktör Ziya Doğan kulüp tesislerinde haftalık olağan basın toplantısı düzenledi. Toplantıda açıklamalarda bulunan Doğan, mutlu sona ulaşmak istediklerini dile getirerek, "Kimse kimsenin hakkını yemesin" dedi.

"Sustukça efendiliğimizi anlamıyorlar"
Geldiği günden bugüne takımın performansından memnun olduğunu kaydeden Doğan, Altay maçından önce gerçekleştirilen algı operasyonunun yeniden başladığı konusunda uyarılarda bulunarak, "Ellerini olmayan vicdanlarına koysunlar. Hep bir algıyla vur lokmayı al ağzından. Allah kimsenin hakkını bize nasip etmesin. Ama ben geldiğimden beri 8 maçta en az 6-7 net kırmızılık pozisyon rakibe verilmedi, 4-5 net penaltımız verilmedi. Şimdi bunları mazeret olsun diye söylemiyorum. Sustukça efendiliğimizi anlamıyorlar" diye konuştu.

"Şark kurnazlığı yapıyorlar"
Son dönemde Gümüşhane'nin şartları uygun değil algısı oluşturulduğunu dile getiren Doğan, "Gelen takımları en iyi şekilde ağırlamalı ancak enayi olmadığımızı da hissettirmeliyiz. Kimse mazeretler uydurmasın. Biz gücümüzü bilmiyoruz. Benim oyuncumun ve benim emeğimi kimse çalamaz. Kimse algı oluşturarak elimden alamaz. Başkasının emeğini de çalıp bize verilmesini aynı şekilde kınarım. Türk futbolunda her şey çok ahlaklı mı? Kaç yıldır az bütçelerle bu takım onurlu bir mücadele veriyor. Onu kimse takdir etmiyor. Artık uyanmak, büyük düşünmek lazım. Şark kurnazlığı yapıyorlar. Bizim de herkes kadar gücümüz var" ifadelerini kullandı.

"Federasyon ve Merkez Hakem Kurulu duyarlı olacak, kimsenin hakkını kimseye yedirmeyecek"
Yarın sahalarında oynayacakları Sakaryaspor maçı için taraftarları stadyuma davet eden Doğan, "Bu maçta seyirciye çok ihtiyacımız var. Federasyon ve Merkez Hakem Kurulu duyarlı olacak, kimsenin hakkını kimseye yedirmeyecek. Çok şampiyonluklar yaşadım ama memleketim Gümüşhane'nin şampiyonluğu benim için çok anlamlı. Gümüşhanespor'un sahibi Gümüşhanelilerdir. Bazı vurdumduymaz kesimler var onlar da harekete geçsin. Bir ölü toprağı var. Gümüşhane her şeyin üzerinde" şeklinde konuştu.

İsmet Çakmak: "Yüzdük yüzdük sonuna getirdik"
Bir süredir rahatsızlığı nedeniyle kulüpten ayrı kalan kulüp başkanı İsmet Çakmak ise "Yüzdük yüzdük sonuna getirdik. Rahatsızlığım sebebiyle kulüpten ayrı kaldığım dönemde Ziya Hocam ve ekibine teşekkür ediyorum. Asli görevi olmamasına rağmen kulübün hem teknik hem de idari yönden sorumluluklarını üstlenerek bizi bu ana kadar taşıdılar. Mesleğine olan saygısı ve mesleğine olan aşkından dolayı çok fedakarlıklarda bulundu" açıklamasını yaptı.

"Gümüşhaneli sabırlı, tahammüllü diye kimse bizi koyun zannetmesin"
Takımda ekonomik olarak sıkıntılar olduğunu, sorunları en asgariye indirerek bu mücadeleyi buraya kadar getirdiklerini kaydeden Çakmak, "Ziya Hoca bizim için bir şans. Arzu ederdik ki Altay maçından puanla dönelim ve play-off'a kalmadan bir üst lige çıkalım. Ama maalesef futbol sadece sahada oynamayla da olmuyor. Lobilerin, arka planların ayak oyunlarına da muhatap oluyoruz. Gümüşhaneli uysal, muhlis, sabırlı, tahammüllü diye kimse bizi koyun zannetmesin. Artık bıçak kemiğe dayandı. Biz kimsenin hakkını gasp etme niyetinde ve hevesinde değiliz. Biz hakkın ve adaletin yanındayız. Hiçbir kulübün geçmişi bizi alakadar etmez. Bir kulübün 100 yıllık bir kulüp olması hak etmediği bir şeyin ona verilmesinin hakkı değildir. Böyle bir algı oluşturuldu ve hala devam ediyor. Çokluğa değil, hakka bakın" diye konuştu.

"Kimseden merhamet istemiyoruz, adalet istiyoruz, hakkımızı istiyoruz"
Sofrasındaki 2 dilim ekmeğinden birini feda ederek, çocuğunun harçlığını keserek 2 bin kilometre yolu aç susuz gidip takımını destekleme sevdasında olan taraftarlarının hakkını gasp etmeye kimsenin hakkı olmadığını dile getiren Çakmak, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
"Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. 175 bin nüfuslu bir şehirde 3 yıldır play-off oynuyoruz. Federasyondan, camiadan bir Allah'ın kulu dönüp şu mütevazi ilde bu kadar spor heyecanının olmasını sebebini sormadı. Bu kadirşinaslığımız, hoşgörülüğümüz herkesin istediğini yapacağız manasına da gelmez. Türkiye'de bir milyon nüfusa hitap ediyoruz. Bu 1 milyon kişinin hakkını hukukunu kimseye çiğnetmeyiz. Kimseden merhamet istemiyoruz, adalet istiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Bu insanların emeğine yazık günah değil mi? Bu futbolcuların alın terine yazık değil mi? Biz kimseye kafa tutmuyor, hakkımızı istiyor, adalet istiyoruz. Bu saatten sonra yapılacak her türlü suiistimalin gereğini Gümüşhane olarak en yüksek seviyede yapmak bizim görevimizdir. Bizim her kulübün geçmişine saygımız var. Gümüşhane sadece futbolda değil voleybolda, hentbolda, bireysel spor dallarında çok sayıda başarı elde eden bir il. Türk sporuna katkı vermek, değer olmak adına şu küçük şehirde bütün gücümüzü ortaya koyarken, ötelenmek, örselenmek, itilmek bizim vicdanımızı ve kamuoyunu rahatsız ediyor. Bu şehrin onuruyla, duygularıyla, istismar etme hakkında hiç kimse sahip değildir. Bu şehir sahipsiz değildir."